Examples of using "Ёко" in a sentence and their turkish translations:
Yoko voleybol takımının kaptanıdır.
Yoko bir bilgisayar satın alamaz.
Yoko'yu sigarayı bırakması için ikna ettim.
Yoko bizi şaşırtan bir zarafetle dans etti.
Yoko, şimdi Londra'da. O İngilizce eğitimi görüyor.
Yoko John'u tamamen önemsemedi, o aynısını ona yaptı.