Examples of using "Лондоне" in a sentence and their turkish translations:
Londra'da mısın?
Londra'da bulundun mu?
Londra'da çok sayıda park vardır.
Ben Londra'dayım.
Ben Londra'da mıyım?
- Ben iki kez Londra'da bulundum.
- İki kez Londra'da bulundum.
Londra'da ne yaparsın?
Ne zaman Londra'da olacaksın?
Burası Londra.
Şimdi Londra'da saat yedi.
Londra'da hava yağışlı mıydı?
Londra'da hava iyidir.
Londra'da bulundum.
O, Londra'da yaşıyor.
Daha önce Londra'da bulundum.
Londra'da kaç tane köprü var?
Londra'da çok sayıda park var.
O, Londra'da yaşıyor.
Londra şimdi soğuk olmalı.
- Onun teyzesi Londra'da yapayalnız.
- Onun halası Londra'da yapayalnız.
Daha önce Londra'da bulundun mu?
Londra'da şu anda saat kaç?
Londra'da birçok güzel park vardır.
- Ben iki kez Londra'da bulundum.
- İki kez Londra'da bulundum.
Çocuklarım Londra'da yaşıyor.
- Mary, Londra'da Fransızca öğretiyor.
- Mary, Londra'da Fransızca dersi veriyor.
Ne zaman Londra'da olacaksın?
Ben hemen hemen bütün yaz Londra'daydım.
Londra'yı ziyaret etmek istiyorum.
Londra'da iki hafta kaldık.
- O üç kez Londra'da bulundu.
- Üç kez Londra'ya gitti.
Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.
Biz geçen kış Londra'daydık.
Tom şimdi iş için Londra'da.
- Hiç Londra'ya gittiniz mi?
- Hiç Londra'da bulundunuz mu?
Yoko, şimdi Londra'da. O İngilizce eğitimi görüyor.
O, Londra'da ne kadar süredir yaşamaktadır?
Bir ay boyunca Londra'da kaldı.
O üç kez Londra'da bulundu.
Tom'un Londra'da bir dairesi var.
Ona Londra'da rastladım.
Londra'da okuyacağın doğru mu?
Londra'da kaç gün kalacaksın?
Yaz mevsiminin çoğunda Londra'da idim.
Londra'da eski bir öğrencimle karşılaştım.
Ya Londra'da ya da Paris'tedir.
Londra'dayken British Museum'u ziyaret etti.
Erkek kardeşim yıllardır Londra'da yaşıyor.
Konser bu hafta sonu Londra'da gerçekleşecek.
Geçen ay Londra'daydım.
Delhi Londra'dan çok daha sıcak.
Londra'da yoğun bir sisimiz vardı.
Londra'da kalışımız çok kısa idi.
Dan 1978 yılından bu yana Londra'da yaşıyor.
Savaş başladığında Londra'da yaşıyordu.
Jack, şimdi ya Londra'da ya da Paris'te.
Onunla son defa Londra'da gördüm.
Londra'dayken Mary ve John'la karşılaştım.
Eğer Londra'da bir taksi sürücüsü olmak istiyorsanız
ve nihayet , nihayet, nihayet
Londra'da bir ev satın aldığın doğru mu?
Londra'da yaşayan bir arkadaşım var.
Yarın bu zamana kadar Londra'da olacağım.
Kız kardeşim Londra'daki Amerika Birleşik Devletleri elçiliğinde çalışıyor.
O, yarın bu vakitte Londra'da olacak.
Bell Londra'da yaşardı, değil mi?
O Londra'da iken sık sık tiyatroya giderdi.
Londra'da kalırken onunla tanıştım.
Londra'da yaşadığımda bir bankada çalışırdım.
Kız kardeşim Londra'da Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğinde çalışıyor.
yazan büyük bir tabela olsun.
Yarın bu zaman Londra'da olacak.
Londra'nın iklimi Tokyo'nunkinden farklıdır.
Aziz Peter Roma'da ve Aziz Paul Londra'dadır.
Londra'da kalacak bir yer tavsiye edebilir misin?
Dan Linda ile Glasgov'da yaşamak için Londra'daki iyi bir işi bıraktı.
Londra'da birkaç yıl kaldıktan sonra tekrardan Seul'da yaşamaya başladı.
Ben Londra'da iken haftada en az bir kez oyunlara giderdim.
Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.
Bir oğlum ve bir kızım var. Biri New York'ta, diğeri Londra'da.