Examples of using "Vinda" in a sentence and their turkish translations:
- Brezilya'ya hoş geldin!
- Brezilya'ya hoş geldiniz!
Gerçekten gelişini takdir ediyorum.
- Hoş geldin!
- Hoş geldiniz!
Bir miktar para kabul edilecektir.
Tekrar hoş geldiniz!
Ben yardım kullanabilirim.
Restoranımıza hoş geldiniz!
Hoş geldin!
- Hayatıma hoş geldin.
- Hayatıma hoş geldiniz.
Yardım her zaman takdir edilir.
Aileye hoş geldin, Mina!
İçecek bir şey alsam hiç fena olmaz.
Biraz yardım kullanabilirim.
- Hoş geldiniz!
- Hoş geldiniz.
- Hoş geldin!
- Hoş geldiniz!
Şu anda biraz yardım kullanabilirim.
Nihayet, evime hoş geldiniz.
Burada biraz yardım kullanabilirim.
Tekrar hoş geldiniz. Biz sizi özledik.
- Bunca yolu geldiğiniz için minnettarım.
- Bunca yol tepip geldiğin için çok teşekkürler.
Fransaya hoş geldin!
Bileti gidiş-dönüş mü aldın?
Tom sabırla Mary'nin gelmesini bekledi.
Ben bir bira kullanabilirim.
- Evimize hoş geldiniz!
- Evimize hoş geldin!
- Evime hoş geldin!
- Evime hoş geldiniz!
Restoranımıza hoş geldiniz!
Hoş geldin prenses. Tekrar bizimle olman bir onurdur.
- Cehenneme hoş geldin!
- Cehenneme hoş geldiniz!
Avustralya'ya hoş geldiniz.
Fizik dünyasına hoş geldiniz.
Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.
Bir içki kullanabilirim.
Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.
İlk Fransızca dersine hoş geldiniz.
Birinci Almanca dersine hoş geldiniz.
Hoş karşılanan değilsin.
Gidiş dönüş bileti aldın mı?
Boston'a hoş geldiniz.
Fransaya hoş geldin!
Yeni yuvana hoş geldin!
- Gerçek dünyaya hoş geldin!
- Gerçek dünyaya hoş geldiniz!
- Tatoeba'ya hoş geldiniz.
- Tatoeba'ya hoş geldiniz!
- Başımın üstünde yerin var.
- Başımın üstünde yeriniz var.
Evimize hoş geldiniz.