Translation of "Trabalhava" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Trabalhava" in a sentence and their turkish translations:

Eu trabalhava.

Çalışıyordum.

- Ele cantava enquanto trabalhava.
- Ela cantava enquanto trabalhava.

O, çalışırken şarkı söyledi.

Tom trabalhava aqui.

Tom burada çalışırdı.

Tom trabalhava sozinho.

Tom işte tek başına çalıştı.

- Eu trabalhava num supermercado.
- Eu trabalhava em um supermercado.

Eskiden bir süpermarkette çalışırdım.

- Tom trabalhava em uma panificadora.
- Tom trabalhava em uma padaria.

Tom bir fırında çalışırdı.

Tom trabalhava para mim.

Tom benim için çalışırdı.

Tom trabalhava em Boston.

Tom Boston'da çalışırdı.

Tom trabalhava num hospital.

Tom bir hastanede çalıştı.

Eu trabalhava em Boston.

Boston'da çalışırdım.

Eu trabalhava numa fazenda.

Ben bir çiftlikte çalıştım.

No que você trabalhava?

Senin işin neydi?

Tom trabalhava na Austrália.

Tom Avustralya'da çalışırdı.

Tom trabalhava de garçom.

Tom bir garson olarak çalışırdı.

Eu trabalhava na Austrália.

Ben Avustralya'da çalışırdım.

Fadil ocasionalmente trabalhava lá.

Fadil orada ara sıra çalışıyordu.

Ninguém trabalhava em meu país.

Ülkemde hiç kimse çalışmadı.

Tom sabia onde Maria trabalhava.

Tom Mary'nin nerede çalıştığını biliyordu.

Eu trabalhava em um banco.

Ben bir bankada çalışırdım.

Tom trabalhava com Mary num supermercado.

Tom, Mary'yle birlikte bir süpermarkette çalıştı.

Eu ouvia o rádio enquanto trabalhava.

Çalışırken radyo dinledim.

Eu fiz de conta que trabalhava.

Çalışıyor gibi davrandım.

Era neste restaurante que ela trabalhava.

Bu onun çalıştığı restoran.

- Tom trabalhou ali.
- Tom trabalhava ali.

Tom orada çalıştı.

Ele sofreu um acidente enquanto trabalhava.

O çalışırken bir kaza yaptı.

Enquanto trabalhava, ela sofreu um acidente.

O çalışırken bir kaza yaptı.

Enquanto trabalhava, ele sofreu um acidente.

O çalışırken bir kaza yaptı.

- Tom perguntou a Mary onde ela trabalhava.
- Tom perguntou para a Mary onde ela trabalhava.

Tom, Mary'ye nerede çalıştığını sordu.

Tom queria saber onde a Mary trabalhava.

Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilmek istiyordu.

Eu não sabia que você trabalhava aqui.

Burada çalıştığını bilmiyordum.

Esta é a loja onde eu trabalhava.

- O, daha önce çalıştığım mağazadır.
- O, çalıştığım dükkan.

- Quando ele era mais novo, ele trabalhava na fábrica.
- Quando ele era mais novo, trabalhava na fábrica.

Gençken bir fabrikada çalıştı.

- Eu não fazia ideia de que você trabalhava aqui.
- Eu não tinha ideia de que você trabalhava aqui.

Burada çalıştığına dair hiçbir fikrim yoktu.

- Você trabalhava na Alemanha?
- Você trabalhou na Alemanha?

Almanya'da çalıştın mı?

- Tom trabalhou em Boston.
- Tom trabalhava em Boston.

Tom Boston'da çalıştı.

Eu trabalhava para uma pequena empresa em Boston.

Boston'da küçük bir şirket için çalışırdım.

A loja onde Tom trabalhava fechou em 2013.

Tom'un çalıştığı mağaza 2013'te kapandı.

- O Tom trabalhou lá?
- O Tom trabalhava lá?

Tom orada çalıştı mı?

- Eu trabalhava em Boston.
- Eu trabalhei em Boston.

Boston'da çalıştım.

- Ele trabalhou na Bélgica.
- Ele trabalhava na Bélgica.

O Belçika'da çalıştı.

- Ela trabalhou na Bélgica.
- Ela trabalhava na Bélgica.

O Belçika'da çalıştı.

Dizem que o tio dela trabalhava para eles.

Onlar onun amcasının onlar için çalıştığını söylüyorlar.

- Eu trabalhava na Austrália.
- Eu trabalhei na Austrália.

Avustralya'da çalıştım.

- Tom trabalhava no armazém.
- Tom trabalhou no armazém.

Tom depoda çalışıyordu.

Trabalhava muito, há muito tempo, e tinha-me esgotado.

Uzun zamandır çok çalışıyordum. Artık yıpranmıştım.

Enquanto trabalhava no banco, ele ensinava economia na universidade.

Bankada görevlendirildiğinde ,kolejde ekonomi öğretti.

Tom disse que ele não sabia onde Maria trabalhava.

Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilmediğini söyledi.

- Aqui é onde ele costumava trabalhar.
- Era aqui que ele trabalhava.

Bu onun çalıştığı yer.

- Eu trabalhei nessa fábrica.
- Eu trabalhei nesta fábrica.
- Eu trabalhava nesta fábrica.

Bu fabrikada çalıştım.

- Tom trabalhou na Austrália.
- Tom trabalhava na Austrália.
- O Tom trabalhou na Austrália.

Tom Avustralya'da çalıştı.

Ensinaram-nos que Fernão de Magalhães era português mas que trabalhava a serviço da Espanha.

Bize Ferdinand Magellan'ın Portekizli olduğu ama İspanya'nın hizmetinde çalıştığı öğretildi.