Examples of using "Padaria" in a sentence and their turkish translations:
Bir fırında öğle yemeği yedim.
Ben fırına gittim.
Burası eskiden fırın olarak kullanılırdı.
Ben fırının önündeyim.
Ben bir fırında çalışıyorum.
Fırın Pino caddesindedir.
O, fırından bir pasta satın alıyor.
Fırında çalışan kız şirin.
Fırında çalışan kız sevimlidir.
Birisi fırında şemsiyemi çaldı.
Fırında çalışan genç kadın güzeldir.
Tom bir fırında çalışırdı.
Ben gündüzleri bir pastane görevlisi, geceleri ise barmen olarak çalışıyorum,
Anlatına göre Tom bu fırından saat yedi civarında ayrılmış.
Tom ve Mary küçük bir fırın açmak için aile ve arkadaşlardan para ödünç alıyorlardı.
John ekmek almak için fırına gitti ama orada hiç ekmek yoktu. John aç ve ekmeksiz olarak evine döndü.