Examples of using "Roupa" in a sentence and their turkish translations:
Elbiselerini çıkar.
Üzerimi değiştirdim.
Kıyafetleri nerede satın alırsın?
Giysilerini değiştir.
Kıyafetine dikkat et.
Onun giysileri kullanılmıştı.
Onun giysileri eskiydi.
Pazar günleri çamaşır yıkarım.
Siyah kumaş ışık emer.
Elbiselerimizi değiştiriyoruz.
Tom çamaşır yıkıyor.
- Kıyafetlerimi değiştirdim.
- Giysilerimi değiştirdim.
Çamaşırı asar mısın?
Benim yalnızca giysilerim var.
Sadece elbise mi satıyorsunuz?
Giysilerini değiştin mi?
Tom kıyafetlerini değiştirdi.
Tom elbiselerini çıkardı.
- Kıyafetlerimi çıkardım.
- Giysilerimi çıkardım.
Senin giysilerin kullanıldı.
- Kıyafatlerimi değiştirmeliyim.
- Elbiselerimi değiştirmek zorundayım.
Tom elbiselerini ütüledi.
Bana elbiselerimi getir.
Sen bu elbiseler içinde çok güzelsin.
Tom çamaşırlarını katlıyor.
Çamaşırları yıkadın mı?
Bu kumaş cildine yapışır.
O, çok kısa mesafeden ateş etti.
Tom bugün bir sürü çamaşır yıkadı.
Giysileri değiştirmem gerekiyor.
Yalnızca kullanılmış kıyafetler getiriyorum.
Çok fazla giyeceğimiz vardı.
Elbiselerimi değiştirmek için eve gittim.
Çamaşır günlük ev işidir.
Bugün çamaşırımı yıkayacağım.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
Bu gelenek ortadan kaldırılmalıdır.
Bir mayon var mı?
Bu kıyafetle ilgili ne düşünüyorsun?
Giysini onarmalısın.
Annem bana yeni bir elbise yaptı.
Bir dalış kıyafeti de tasarlamış
Elbiselere çok para harcamayı tercih etmiyorum.
Mary'nin çamaşır yıkamak için vakti yok.
Neden giysilerini değiştiriyorsun?
O giysilerini çıkardı.
Annem bana beyaz bir elbise yaptı.
Tom her zaman elbiselerim üzerinde yorum yapar.
Elbiselerini nasıl bu kadar çabuk değiştiriyorsun?
Çamaşırımı nereye koymalıyım?
Bu mayoyu Fransa'dan sipariş ettim.
Onun elbiselerinin modası geçmiştir.
Annem her gün çamaşır yıkar.
Tom ve Mary çamaşırhaneyi birlikte kapattılar.
çıplak mı çıkarıyorsun ekrana?
Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Çok sıcak. Bu elbiseler seni öldürecek!
Tom hâlâ iş elbiseleri giyiyor.
Elbiseleriyle suya atladı.
- Bu giysi kirli ve yıkanmalıdır.
- Bu elbise kirli ve yıkanması gerekiyor.
Kayıp çocuk giysilerinden tespit edildi.
Tom, odasında, giysileri değiştiriyor.
Tom'un çamaşırhaneyi kapatmasını istedim.
Çocuklar için ne tür giysiler aldın?
Ona oğlunun tamamen kana bulanmış giysisini getirdik.
O çivide giysilerini yırtmamaya dikkat et.
Dün Mary evi temizledi ve giysileri yıkadı.
Tom soyunmadan önce perdeleri kapattı.
- Tom dün giydiği aynı elbiseleri giyiyor.
- Tom dün giydiğini giyiyor.
Yaşamak için yiyecek, giyecek ve bir eve ihtiyacımız var.
gardrop Fuat'ı hepimiz hatırlarız her halde
Bu fotoğrafta ise tamamen kıyafeti farklı olması dikkatleri üzerine çekiyor
Üstündekilerden başka giysisi yoktu.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
Doğrudan doğruya bana kovulduğumu söyledi.
Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
Dolaba saklandım.
Bu kıyafetler benim iş arkadaşımın, benim değil.
Ben her zaman hafta sonunda kıyafetlerimi yıkarım.
- Tom kirli çamaşırlarını kirli sepetine attı.
- Tom kirli giysilerini çamaşır sepetine koydu.
Giysilerimi değiştirmek istiyorum.
Hangi elbiseleri giymemiz gerektiği hakkında özel kurallar yok.
Kız kardeşiyle aynı beden giyer.
Koyunların yünleri yüzyıllardır giysi yapımında kullanılır.
Kaikai, anaokuluna gitmek için mavi kıyafetler giyiyor.
Aynı anda tırnaklarımı kesip ütü yapamam!
Kıyafet için çok para harcar.
Tom çamaşır makinesini nasıl kullanacağını Mary'ye gösterdi.
Sami yakın mesafeden vuruldu.
Kaybetmeyi göze alabileceğim bir giysi parçası almalıyım.
Giysilerin kirli.
Giysilerimi değiştiremiyorum. Bunu yapabileceğim bir yer yok.
İçeri girme! Ben çıplağım.