Translation of "Usada" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Usada" in a sentence and their turkish translations:

- A roupa dela era usada.
- Sua roupa era usada.

Onun giysileri kullanılmıştı.

- A roupa dele era usada.
- Sua roupa era usada.

Onun giysileri eskiydi.

Sua roupa era usada.

Senin giysilerin kullanıldı.

Eu só trago roupa usada.

Yalnızca kullanılmış kıyafetler getiriyorum.

- Eu me senti usado.
- Eu me senti usada.
- Senti-me usado.
- Senti-me usada.

Kendimi kullanılmış hissettim.

Esta faca é usada para cortar carne.

Bu bıçak et kesmek için kullanılır.

A língua pode ser usada de muitas formas.

Dil çeşitli şekillerde kullanılabilir.

A cebola pode ser usada em muitos pratos.

Soğan birçok yemeklerde kullanılabilir.

Esta enciclopédia é a mais usada nas escolas primárias.

Bu ansiklopedi en çok ilkokullarda kullanılır.

A energia atômica pode ser usada para fins pacíficos.

Atom enerjisi barışçıl amaçlar için kullanılabilir.

Mas a cidade à beira-mar não é mais usada

ama artık sahil kenarındaki şehir kullanılmaz halde

A ciência pode ser usada para bons ou maus propósitos.

Bilim, iyi ve kötü amaçlar için kullanılabilir.

Esta chave de fenda é pequena demais para ser usada.

Bu tornavida herhangi bir şekilde kullanılması için çok küçük.

Hagia Sophia, que foi usada como museu por quase 90 anos

90 yıla yakın bir süre boyunca müze olarak kullanılan Ayasofya

A lã das ovelhas é usada para fazer roupa quente há séculos.

Koyunların yünleri yüzyıllardır giysi yapımında kullanılır.

Há também uma saída de circulação de 70 dólares usada nos tempos antigos.

Eski zamanlarda kullanılan tedavülden kalkmış bir 70 dolar da çıkıyor üstelik

Parece que esta pode ser a arma que foi usada para matar Tom.

Bu Tom'u öldürmek için kullanılan silah olabilir gibi görünüyor.

Mas a argamassa usada pelos antigos egípcios pode carregar milhões de toneladas de peso

fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor

- Sua sugestão não pode ser usada na prática.
- Tua sugestão não tem utilidade prática.

Teklifiniz işe yaramaz.

Além disso, essa tecnologia não pode ser usada mesmo em muitas classes em nosso país.

üstelik bu teknoloji şu an ülkemizde bir çok sınıflarda dahi kullanılamıyor

- Não se convence ninguém pela força.
- A violência não deve ser usada para convencer ninguém.

Kişi şiddetle ikna olmaz

O Turco está prestes a se tornar a segunda língua mais usada em Tatoeba, apenas superada pelo Inglês.

Sadece İngilizcenin geride bıraktığı Türkçe, Tatoeba'da ikinci en çok kullanılan dil olmak üzere.