Examples of using "Compra" in a sentence and their turkish translations:
- O elbiseler satın alır.
- Kıyafet satın alıyor.
O ilaç satın alır.
Para mutluluğu satın alamaz.
O sadece ikinci el giysiler alır.
Genellikle ekmeği nereden satın alırsın?
Neden onu almıyorsun?
- O gelişigüzel ayakkabı satın alıyor.
- O rastgele ayakkabı satın alıyor.
- O ayrım gözetmeksizin ayakkabı satın alıyor.
Para mutluluğu satın alamaz.
Gümüşü nasıl alırsın?
Tom ekmek almaz.
bir animasyon stüdyosu satın alıyor
Alım için peşin ödedim.
80 dolar ödüyor olursunuz.
Para hastalıktan muafiyet satın almaz.
Bu sanat türünü kim satın alıyor?
Süpermarketten ne alır?
Baba, bana bir vuvuzela al!
Lütfen bana bu kitabı al.
Hemen gidip bir yenisini alıyorsun ya
Neden bir araba almıyorsun?
Tom ekmek alıyor.
O, deri eşyalar alır ve satar.
- Tom genelde pahalı kıyafet almaz.
- Tom genelde pahalı giyinmez.
Tom sık sık pahalı kıyafetler satın alır.
İki pizza satın al ve bedava bir meşrubat al.
alışverişi genişletme fırsatını seviyorlar.
Kıyafetleri nerede satın alırsın?
Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.
Tom neden o dükkandan bir şeyler alıyor?
ve kendisine bir tane yatırımcı bulup hemen bu istediği oteli satın alıyor
Onun için elbiselerini hâlâ Tom'un annesi alıyor.
Şimdilerde rakip gördüğü şirketleri hemen bünyesinde satın alıyor onu geliştiriyor.
O parası ile cömerttir ve bir sürü hediyeler alır.
Bu bilet satın alındıktan sonra iki gün boyunca geçerlidir.
Gittiğin dükkan pirinç satıyor mu? Eğer öyleyse, lütfen bana biraz al.
80 dolarlık bir kazak alıyorsunuz. İkinci seçenek, ilk kazak için 80 dolar...