Examples of using "Exceto" in a sentence and their turkish translations:
Senin haricinde herkes güldü.
Mary hariç kimse gelmedi.
Tom hariç onların hepsi sarhoş.
Ben hariç, herkes davet edildi.
Ben hariç herkes davet edildi.
Tom haricinde herkes meşguldü.
Benim dışımda kimse meşgul değildi.
Tom hariç herkes Boston'a gitti.
Türk müslümanları dışında görülmez
John hariç, onların hepsi geldi.
O hariç herkes buradadır.
- Cumartesi hariç her gün çalışıyorum.
- Cumartesi hariç her gün çalışırım.
Benim dışında herkes meşgul.
Tom hariç zaten herkes burada.
Benden başka hiç kimse onu duymadı.
Ondan başka kimsem yok.
Tom'dan başka hiç kimse onun adresini bilmez.
Benim dışımda herkes Boston'da kaldı.
- Tom hariç herkes evine gitti.
- Tom dışında herkes eve gitti.
Tom ve Mary hariç herkes gitti.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.
Pazar hariç her gün çalışır.
Hava dışında, harika bir piknikti.
Ölüm dışında her şey için bir çare vardır.
Mary dışında hiçbir arkadaşım yoktu.
Mary hariç hiçbir arkadaşım yoktu.
Ben sonuncusu hariç her sayfayı okudum.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Kral hariç kimse krala hayranlık duymuyor.
Burası dışında, çok basit değil.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.
Senden başka yardımını isteyecek kimsem yok.
Üçümüz dışında hiç kimse gerçek hikayeyi bilmiyordu.
Cumartesi hariç her gün beş dersimiz var.
Tom istediğim hariç bana her şeyi verdi.
Kız kardeşimden başka, ailem televizyon izlemez.
Bizimki hariç caddemizdeki her ev maviydi.
Bu kitap birkaç hatası hariç çok iyi.
Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.
Ben onun bir piyanist olması dışında onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
O kendinden başka hiç kimseyi umursamıyor.
Aç olduğu zaman hariç, kedim bana aldırmıyor.
- Hafta sonları hariç her gün spor yapar.
- Hafta sonları hariç her gün antrenman yapar.
- Hafta sonları hariç her gün idman yapar.
Erdem haricinde hiçbir şey arkadaşlıktan daha mükemmel değildir.
- Geçen hafta ayrıldığından başka bir şey bilmiyorum.
- Geçen hafta gitmesinin dışında bir şey bilmiyorum.
Tom pazartesi hariç bunu her gün yapar.
Bir yığın cesetten sürüklenen Vöggr hariç.
O gün eve gelmemesinin dışında bir şey bilmiyoruz.
Meyve dışında bir şey yemez.
Bu dünyada ölüm ve vergiler hariç hiçbir şeyin kesin olduğu söylenemez.
Bir filozof, kendininkinin dışındaki tüm sorunları çözebilen bir adamdır.
Tom'dan başka hiç kimse onun adresini bilmez.
Bugünlerde Amerika ile ortak gerçekten her şeyimiz var, elbette dil hariç.
Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir.
Dünya'da o kadar aç insanlar var ki, tanrı onlara ekmekten başka şekilde gözükmüyor.
Savaşın sonunda, İsrail her şeyi kontrol etti Gazze dışında toprakları, hangi Mısır
Ebeveynlerinden başka hiç kimse onu çok iyi tanımıyor.
Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.
Meyveden başka bir şey yemez.