Examples of using "Quarto" in a sentence and their turkish translations:
Benim odam dördüncü katta.
Odamdan çık!
Odada birisi var mı?
Odada biri var mıydı?
Genellikle bu odada uyuruz.
Odanızı temizleyin.
Odada kimse yok.
Kiralık oda.
Odaya gel.
Odamızı temizleyelim.
Odayı temizleyin.
O bir odayı paylaşıyor.
Mr. Johnson'un odası büyük olandı.
Odanız nerede?
Onu odana koydum.
Tom odasından dışarı çıktı.
Odamı zaten temizledim.
Odama gelme.
- Odam dağınık.
- Odam darmadağın.
Odada bir sürü insan vardı.
Odamda biri var.
Odada kimse yok.
Odan artık hazır.
Onu odana koydum.
Ona kendi odamı gösterdim.
gıdalar için başka oda
Odanı temizle.
Odanın bir banyosu var mı?
O, odaya gitti.
O, odadan çıktı.
Oda kilitliydi.
O, odayı temizledi.
Odamda uyuyacağım.
Odamdan çık.
Oda boş.
Bu oda sessiz.
Benim kendi yatak odam var.
Odamı temizlemeliyim.
Tom odayı temizledi.
Tom bir oda kiraladı.
Odanızı temizlediniz mi?
Odayı terk etti.
Bir oda ne kadar?
Onların her ikisi de odadalar.
Oda güneşli.
Tom odada.
Ben odadaydım.
Yatak odam karanlık.
- Odan hazır.
- Odanız hazır.
- Senin odan hazır.
Bir oda kiralamam gerekiyor.
Bu oda soğuk.
- Odanda kal.
- Odanızda kalın.
Odam nerede?
Odaya girmeye karar verdiler.
Bir oda arıyorum.
Hepiniz odanızı temizlediniz mi?
O bir oda ayırttı.
Odanı temizlemeye git.
Oda ne kadar?
Oda sessizdi.
kraliçe için bir oda var, yavrular için bir oda
Bir yatak odası ayırtmak istiyorum.
Mary şimdi odasında ders çalışıyor.
Oda arkadaşınım.
Burası 1025 numaralı oda. Oda servisi lütfen.
Oda çöp doluydu.
- Odanı temizlemelisin.
- Odanı temizlemek zorundasın.
Yatak odanda kimse yok.
O, odasında müzik dinledi.
Hiç daha ucuz odalarınız var mı?
Bu Tom'un yatak odası mı?
Tom odasını toparlıyor.
Odamda yalnızca tek bir pencere var.
Odada her şey sessizdi.
Ben bir litre süt istiyorum.
Odayı boş buldum.
Odada 2 tane pencere var.
Odada bir piyano var.
- Bu oda 839'dur.
- Bu, Oda 839.
Odada dört parça mobilya vardı.
Onlar aceleyle odadan çıktı.
Onu odasına kadar izledim.
Odanızı temiz tutun.
Odaları değiştirebilir miyim?
O ve ben bir odayı paylaşıyoruz.
- Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
- Saat dokuz çeyrek.
Onun odası aydınlıktı.
O, odasında oynuyor.
Biz handa bir oda bulduk.
Odamı değiştirmek istiyorum.
Ben pastanın dörtte birini yedim.
Odada birkaç çocuk vardı.
O benim odama girdi.
Bu benim odam.