Translation of "Havia" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Havia" in a sentence and their turkish translations:

Quantos havia?

Kaç tane vardı?

Havia riscos.

Riskler vardı.

Havia música.

Müzik vardı.

- Havia alguém lá dentro?
- Havia alguém lá?

Orada kimse var mıydı?

- Havia uma ponte aqui.
- Aqui havia uma ponte.

Burada bir köprü vardı.

Havia três homens.

Üç adam vardı.

Havia várias iguarias.

Çeşitli lezzetler vardı.

Não havia pressa.

Acele yoktu.

Havia dois bolos.

İki kek vardı.

Havia uma testemunha.

Bir görgü tanığı vardı.

Havia um problema.

Bir sorun vardı.

Não havia luz.

Işık yoktu.

Havia gente demais.

Birçok insan vardı.

Não havia solução.

Çözüm yoktu.

Não havia contrato.

Hiç sözleşme yoktu.

Havia alguma coisa.

Bir şey vardı.

Não havia tempo.

Zaman yoktu.

Não havia banheiro.

Hiç banyo yoktu.

Havia duas pontes.

İki köprü vardı.

"Havia alguém na sala?" "Não, não havia ninguém lá."

"Odada biri var mıydı?" Hayır, orada hiç kimse yoktu."

Havia um tempo em que havia uma ponte aqui.

Bir zamanlar burada bir köprü vardı.

E havia os oprimidos

ve ezilenler vardı

havia tudo, menos tudo

her şey ama her şey vardı

Muita pele havia explodido

çok fazla bir furya patlamıştı

Claro, não havia eletricidade.

O zamanlar tabi elektirik yoktu

O trabalho havia começado

Çalışmalar başlamıştı

Havia esse açúcar olips

Bu olips şekeri vardı ya işte

Havia lua naquela noite.

O gece ay vardı.

- Tinha nevado.
- Havia nevado.

Kar yağmıştı.

havia uma ponte.

Orada bir köprü vardı.

Havia alguém na casa.

Birisi evdeydi.

Havia quantos guardas lá?

Kaç tane gardiyan vardı?

Não havia outra opção.

Başka seçenek yoktu.

Não havia mais cobertores.

Daha fazla battaniye yoktu.

Mas havia um problema.

Ancak bir sorun vardı.

Havia sangue na faca.

Bıçağın üzerinde kan vardı.

Havia pessoas na rua.

Sokakta insanlar vardı.

Havia algo mais lá.

Başka bir şey vardı.

Havia dinheiro o bastante?

Yeterli para var mıydı?

Nada havia mudado realmente.

Hiçbir şey gerçekten değişmemişti.

Havia ilhas no mar.

Denizde adalar vardı.

Ele havia sido envergonhado.

O mahcup olmuştu.

Havia porcos na floresta.

Ormanda domuzlar vardı.

Não havia ninguém lá.

- Orada kimse yoktu.
- Hiç kimse orada değildi.

Havia mais alguém ali?

Orada başka kimse var mıydı?

Também não havia mesquita como foi conquistada e havia necessidade disso

aynı zamanda yeni fethedildiği için bir cami yoktu ve camiye ihtiyaç vardı

- Havia 30 membros no total.
- Havia um total de trinta membros.

Toplam olarak otuz üye vardı.

"Havia um cadáver na sala?" "Não, não havia nenhum cadáver lá."

"Odada bir ceset var mıydı?" "Hayır, orada hiç ceset yoktu"

- Eu nunca havia notado isso antes.
- Nunca havia notado isso antes.

Onu daha önce hiç fark etmedim.

- Havia velas em toda parte.
- Havia velas por toda a parte.

Mumlar her yerdeydiler.

- Só havia seis pessoas na reunião.
- Na reunião havia somente seis pessoas.

Toplantıda sadece altı kişi vardı.

- Havia muitas maçãs estragadas na cesta.
- Havia muitas maçãs podres na cesta.

- Sepette birçok çürük elmalar vardı.
- Sepette bir sürü çürük elma vardı.

- Não havia onde comprar comida.
- Não havia nenhum lugar para comprar comida.

Yiyecek almak için hiçbir yer yoktu.

- Eu sabia que havia um motivo.
- Eu sabia que havia uma razão.

Bir neden olduğunu biliyordum.

- Havia uma dúzia de suspeitos no caso.
- Havia doze suspeitos no caso.

Davada bir düzine şüpheli vardı.

Havia algo chamado Centro Um.

Merkez Bir denen bir şey vardı.

havia pessoas que tinham dinheiro

yine ağalık düzeni vardı parası olan insanlar vardı

havia feijão aqui, mas seja

burada da fasulyeler vardı ama olsun

havia uma cultura de bairro

mahalle kültürü vardı be

Havia 2 kilobytes de rami

2 kilobayt rami vardı

havia um belo edifício antigo

güzel antik bir yapı vardı artık

Havia poucas pessoas na praia.

Sahilde az sayıda kişi vardı.

Não havia ninguém na casa.

- Evde kimse yoktu.
- Evde hiç kimse yoktu.

Havia muita comida na casa.

Evde çok yiyecek vardı.

Havia muita gente na plataforma.

Platformda birçok iyi kişi vardı.

Havia cinquenta passageiros no avião.

Uçakta elli yolcu vardı.

Não havia rádio naquela época.

O zamanlar hiç radyo yoktu.

Havia algo estranho no incidente.

Kazayla ilgili tuhaf bir şey vardı.

Não havia opção senão obedecer.

İtaat etmekten başka bir seçenek yoktu.

Havia quatro móveis no quarto.

Odada dört parça mobilya vardı.

Havia dois pedaços de bolo.

İki parça kek vardı.

- Ventava muito.
- Havia muito vento.

Hava çok rüzgarlı idi.

Havia 150 passageiros no avião.

Uçakta 150 yolcu vardı.

Havia poucas crianças no quarto.

Odada birkaç çocuk vardı.

Não havia ninguém aqui ontem.

Dün burada hiç kimse yoktu.

Aqui havia um grande parque.

Burada büyük bir park vardı.

Havia sangue por todo lado.

Her yerde kan vardı.

Não havia ninguém no jardim.

Bahçede kimse yoktu.

Havia algumas crianças no quarto.

Odada birkaç çocuk vardı.

Mal havia gente na sala.

Odada hiç kimse yoktu.

Havia anotações importantes naquele caderno.

O not defterinde önemli notlar vardı.

Havia um silêncio na sala.

Odada sessizlik vardı.

Havia um senso de medo.

Korkunun bir anlamı vardı.

Não havia ninguém no carro.

Arabada kimse yoktu.

Havia mais alguém no bar?

Barda biri var mıydı?

Havia cinco meninos na sala.

Odada beş tane oğlan vardı.

Obviamente, não havia outro jeito.

Açıkçası başka bir yol yoktu.

- Tinha nevado.
- Nevara.
- Havia nevado.

Kar yağmıştı.

Havia muitas meninas na festa.

Partide bir sürü kız vardı.

Havia dez ovos ao todo.

Hepsi on yumurta vardı.

Parecia que não havia nada.

Hiçbir şey olmadığı görünüyordu.

Havia muitas pessoas no parque.

Parkta bir sürü insan vardı.

Havia um limite de tempo?

Zaman sınırı var mıydı?

Quantas pessoas havia no avião?

Uçakta kaç kişi vardı?

Havia outros junto a você?

Seninle birlikte başkaları var mıydı.

Não havia ninguém no quarto.

Odada kimse yoktu.

Havia uma multidão no parque.

Parkta büyük bir kalabalık vardı.

Havia alguns barcos no lago.

Gölde bazı tekneler vardı.