Translation of "Praça" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Praça" in a sentence and their turkish translations:

- Você está na praça?
- Vocês estão na praça?

Meydanda mısın?

Fomos à praça caminhar.

Biz bir yürüyüş için parka gittik.

A praça está perto.

Pazar yakın.

Havia muitas crianças na praça.

Meydanda bir sürü çocuk vardı.

500.000 trabalhadores para a Praça Taksim

500.000 işçi Taksim Meydanı'na

Havia centenas de pessoas na praça.

Plazada birkaç yüz kişi vardı.

- Pergunte ao policial onde fica a praça S. Tiago.
- Perguntem ao guarda onde é a praça S. Tiago.

St. James Meydanı'nın nerede olduğunu polise sor.

Mais vale amigo na praça que dinheiro na caixa.

- Piyasadaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.
- Çarşıdaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.

À sua frente, você pode ver a Praça da Paz Celestial.

Senin önünde, Tiananmen Meydanını görebilirsin.

Na praça uma multidão cercava e escutava os cantores de rua.

Meydanda bir kalabalık, sokak şarkıcılarını çevreleyip dinledi.

- Eu fui para a praça domingo passado.
- Fui ao parque domingo passado.

Geçen pazar günü parka gittim.