Examples of using "Poderosa" in a sentence and their turkish translations:
O güçlü bir cadı.
Aşk güçlü bir ilaçtır.
Japonya güçlü bir ulus oldu.
Güçlü bir kadınsın!
Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.
Sen güçlüsün.
Matematik, insan ruhunun en güzel ve en güçlü yaratısıdır.
Diğer ülkelerde başkan gerçekten güçlü bir kişi oluyor ancak İsviçre'de bu güç
Fakat şimdi William Pitt Napolyon'un fetihlerinin Fransa'yı daha güçlü hale getirdiğinden korktu