Translation of "Persuadir" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Persuadir" in a sentence and their turkish translations:

É um absurdo tentar persuadir eles.

Onları ikna etmeye çalışmak saçma.

O Tom tentou me persuadir a cantar.

Tom beni şarkı söylemeye ikna etmeye çalıştı.

Tom achou que era impossível persuadir a Mary.

Tom Mary'yi ikna etmeyi imkansız buldu.

Eu não consegui persuadir Tom a fazer isso.

Tom'u onu yapmaya ikna edemedim.

Eu, finalmente, parei de tentar persuadir o Tom a limpar o quarto.

Sonunda Tom'u odasını temizlemeye ikna etmek için uğraşmaktan vazgeçtim.

- Não será muito difícil convencer o Tom.
- Não será muito difícil persuadir o Tom.

Tom'u ikna etmek o kadar zor olmayacak.

- Tom tentará persuadir Mary a não fazer isso.
- O Tom vai tentar convencer a Mary a não fazer isso.

Tom onu yapmaması için Mary'yi ikna etmeye çalışacak.