Examples of using "Persuadir" in a sentence and their turkish translations:
Onları ikna etmeye çalışmak saçma.
Tom beni şarkı söylemeye ikna etmeye çalıştı.
Tom Mary'yi ikna etmeyi imkansız buldu.
Tom'u onu yapmaya ikna edemedim.
Sonunda Tom'u odasını temizlemeye ikna etmek için uğraşmaktan vazgeçtim.
Tom'u ikna etmek o kadar zor olmayacak.
Tom onu yapmaması için Mary'yi ikna etmeye çalışacak.