Translation of "Parei" in Turkish

0.059 sec.

Examples of using "Parei" in a sentence and their turkish translations:

Eu parei.

Ben durdum.

- Eu parei de falar.
- Parei de falar.

Konuşmak için durdum.

Parei de contar.

- Ben saymayı durdurdum.
- Saymayı bıraktım.

Parei para fumar.

Sigara içmek için durdum.

Parei de cavar.

Kazmayı bıraktım.

- Eu parei de ouvir rádio.
- Parei de ouvir rádio.

Radyo dinlemeyi durdurdum.

Eu parei de fumar.

Sigara içmeyi bıraktım.

Parei de fazer isso.

- Onu yapmayı bıraktım.
- Onu yapmayı durdurdum.

Eu parei o vídeo.

Videoyu durdurdum.

Eu parei de jogar futebol.

Ben futbol oynamayı bırakıyorum.

Eu parei de beber cerveja.

Bira içmeyi bıraktım.

Eu parei de ir lá.

Oraya gitmeyi bıraktım.

Parei de traduzir por hoje.

Bugün için tercümeyi bitirdim.

Eu parei de rir imediatamente.

Ben hemen gülmeyi durdurdum.

Eu parei de comer carne.

Et yemekten vazgeçtim.

Eu parei de fazer isso.

Onu yapmayı durdurdum.

- Parei de fumar e de beber.
- Eu parei de fumar e de beber.

Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim.

- Eu parei de fumar há seis meses.
- Parei de fumar há seis meses.

Altı ay önce sigara içmeyi bıraktım.

- Eu parei de fumar faz três anos.
- Parei de fumar faz três anos.

Üç yıl önce sigara içmeyi bıraktım.

- Encerrei, por hora.
- Parei, por enquanto.

Şu an için hazırım.

Parei de fumar e de beber.

Sigara içmeyi ve içki içmeyi bıraktım.

Parei de me preocupar com isso.

Onun hakkında endişelenmeyi bıraktım.

Eu parei de beber bebidas carbonatadas.

Ben gazlı içecekleri içmeyi durdurdum.

Eu só parei para falar tchau.

Ben sadece hoşça kal demek için uğradım.

Desde que me casei, parei de trabalhar.

Evlendiğimden beri çalışmıyorum.

Eu parei de fumar três anos atrás.

Üç yıl önce sigarayı bıraktım.

Eu parei de fumar há seis meses.

Altı ay önce sigarayı bıraktım.

Parei a fim de fumar um cigarro.

Sigara içebilmek için durdum.

- Parei de fumar de uma vez por todas.
- Eu parei de fumar de uma vez por todas.

Sigara içmeyi kesin olarak bıraktım.

- Eu parei de perguntar para o Tom o porquê.
- Parei de perguntar para o Tom o porquê.

Tom'a nedenini sormak için durdum.

Eu costumava fumar muito, mas agora eu parei.

Eskiden çok sigara içerdim ama artık sigara içmeyi bıraktım.

Eu parei de fumar há dois anos atrás.

İki yıl önce sigara içmeyi bıraktım.

Eu parei no supermercado quando voltava para casa.

Ben eve giderken süpermarkette durdum.

- Deixei de fumar um ano atrás.
- Eu parei de fumar há um ano.
- Parei de fumar há um ano.

- Ben sigara içmeyi bir yıl önce bıraktım.
- Sigarayı bir sene önce bıraktım.

Eu parei de fumar de vez há 3 meses.

Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.

- Deixei recentemente de fumar.
- Eu recentemente parei de fumar.

Son zamanlarda sigara içmeyi bıraktım.

Eu parei de trabalhar para o Tom três anos atrás.

Üç yıl önce Tom için çalışmaktan vazgeçtim.

Desde quando eu parei de fumar, me sinto muito melhor.

Sigarayı bıraktığım için çok daha iyi hissediyorum.

Eu dirigi até o posto de gasolina e parei para abastecer.

Ben benzin için benzin istasyonuna çektim.

Eu, finalmente, parei de tentar persuadir o Tom a limpar o quarto.

Sonunda Tom'u odasını temizlemeye ikna etmek için uğraşmaktan vazgeçtim.

Eu utilizava o Twitter, mas achei um pouco chato, então parei de usá-lo.

Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.