Examples of using "Aula" in a sentence and their turkish translations:
Sınıf atlayalım.
Ders için teşekkürler!
Bugün dersimiz yok.
Öğretmeyi seviyorum.
Yarın okulumuz yok.
Biz sınıfta İngilizce konuşuyoruz.
hababam sınıfı yılları başladı
Yarın ders olmayacak!
Sınıfta yemek yemeyin.
Yarın dersim var.
Bu bir sınıf değil.
Bizim bugün okulumuz yok.
Bugün derslerim yok.
Tom okula gitmedi.
- Bugün okul yok.
- Bugün ders yok.
Dersi bölüyorsun.
Bir saat sonra dersim var.
Derse geç kaldım.
Öğretmen Tom'u sınıftan kovdu.
Öğretmen onu sınıftan kovdu.
Birinci dersin ne zaman?
Onlar dün sınıfta değildi.
Her ikimiz de aynı sınıftayız.
Okuldan sonra bir şey yapmak ister misin?
Gelecek ders nedir?
Okulumuz sekizde başlıyor.
Tom tekrar dersleri astı.
Ağustos boyunca okul yok.
Dersten sonra benimle görüş.
Ben sınıftayım.
Bugün derslerin yok mu?
Sen sınıfta yemek yer misin?
Tom bugün dersi kaçırdı.
İngilizce gerekli bir ders.
- Dersten çıkınca görüşürüz.
- Dersten sonra görüşürüz.
Cumartesi günleri okula gitmek zorunda mısın?
Dün okulumuz yoktu.
Sınıfta uyuyakaldım.
Yarın okulumuz yok.
Bugün Fransızca dersini atladım.
Derse gitmek istemiyorum.
Öğretmen sınıfa girdikten hemen sonra derse başladı.
Dersin yarın ne zaman?
İlk Fransızca dersine hoş geldiniz.
Birinci Almanca dersine hoş geldiniz.
- Tom'un verdiği ders sıkıcıydı.
- Tom'un dersi sıkıcıydı.
Hemen sınıfa gitmeliyim.
O, tarih dersinde uyukladı.
Ders onda başlıyor.
Ben şimdi dersime geri dönmek istiyorum.
Tom sınıfta dikkat etmez.
Bugün çocukların okulu yok.
Konferans vaktinde başladı.
Ders 8:30 da başlar.
O, ders sırasında uyuyordu.
- O bir sınıf değil.
- Orası bir sınıf değil.
Ben ders sırasında uyuyakaldığımı düşünüyorum
Biz, o zaman aynı sınıftaydık.
Tom sınıfta uyuyakaldı.
Tom derse geç kaldı.
Yüzme dersleri almalısın.
Ben sınıfta yemek yerim.
Ders ne zaman başlar?
Birinci sınıf 8. 30'da başlar.
Bu sınıf temiz.
Fransızca sınıfı nasıldı?
Sınıfta su var.
Yarın gerçekten okulu asacak mısın?
Tom Fransızca dersinde uyukladı.
Bugün Esperanto dersim var.
Bugün okulumuzun son günü.
Sınıfta uzun boylu bir adam var.
Yeni öğretmen sınıfta.
Onlar bu kitabı İspanyolca sınıfında kullanıyor.
Fen dersinde hücrelerin resimlerini çizdik.
Bazı erkek çocukları sınıfa geldi.
Her gün altı saat ders var.
Okuldan sonra tenis oynamam.
Sana yarın ders veremeyeceğim.
Öğretmenler tüm gün boyunca öğretirler.
Tom sınıfa koştu.
- Saat kaçta dersiniz biter?
- Dersiniz ne zaman bitiyor?
O, zaman sınıfa geç kalır.
Sessiz ol. Sınıfta konuşma.
Tarih dersi saat dokuzda başlar.
Ceketimi sınıfta bıraktım.
O ders bir zaman kaybıydı.
Sınıf sessizdi.
Sınıfta kimse yok.
Yakında ekstra bir sınıfımız olacak, çocuklar!
Daha sonra tenis uygulamam var.
Tom derste dikkatini vermiyordu.
Yarın okulun son günü!
Ders süresince telefonu çaldı.