Examples of using "Juventude" in a sentence and their turkish translations:
O devam ederken gençliğin tadını çıkarın.
Gençken sigara içtim.
Kayıp gençliğim için ağlıyorum.
bizim çocuklarımız gençlerimiz asla ilerleyemesin
Gençliğinde birçok günahlar işledi.
Biz geçen gençliğimizi fark etmedik.
Annem gençliğinde çok güzeldi.
O gençliğinde muhteşem olmalı.
O sadece senin gençliğini kıskanıyor.
Hâlâ gençliğimizin rüyalarına tutunuyoruz.
Ben o şarkıyı ne zaman duysam, gençliğimi hatırlıyorum.
Bugün sadece genç insanları anlamıyorum.
Bağımlılık, günümüz gençlerinin problemlerindendir.
Avustralya'nın gençleri adına konuşuyoruz.
Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
Gençliğimde çok çalışsaydım şimdi başarılı olurdum.
Kim gençken çalışmaya başlarsa, yaşlandıklarında cömertçe yaşarlar.
gençlik yıllarımdaki hâlime bakıyorum, ki çoktan geçti gitti. Gerilimler karşısında hayat arkadaşıma sığınıyorum. O da bana sığınıyor.