Translation of "Inferno" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Inferno" in a sentence and their turkish translations:

- Bem-vindo ao inferno!
- Bem-vinda ao inferno!
- Bem-vindos ao inferno!

- Cehenneme hoş geldin!
- Cehenneme hoş geldiniz!

- O inferno espera-te.
- O inferno te espera.

Cehennem sizi bekliyor.

Como o inferno!

nasıl yahu!

- A guerra é um inferno.
- A guerra é o inferno.

Savaş cehennemdir.

Você viu o inferno?

Cehennemi gördün mü?

Vá para o inferno!

- Cehenneme git!
- Canın cehenneme!

Bem-vindo ao inferno, Muammar!

Cehenneme hoş geldin, Muammer!

Eles deveriam ir ao inferno!

- Onlar cehenneme gitmeli!
- Onların cehenneme gitmeleri gerek!

A guerra é um inferno.

Savaş cehennemdir.

Não há mais espaço no inferno.

Cehennemde daha fazla yer yok.

O inferno está esperando por você.

Cehennem sizi bekliyor.

A descida para o inferno é fácil.

Cehenneme düşmek kolaydır.

O inferno está cheio de boas intenções.

Cehennem iyi niyetlerle döşelidir.

Ele faz da minha vida um inferno.

O, hayatımı bir cehennem yapar.

- O pastor disse que Tom vai queimar no fogo do inferno.
- O pastor disse que o Tom arderá no inferno.

Papaz, Tom'un cehennemde yanacağını söyledi.

Masi evitou a fase seguinte do inferno da víbora:

Masi, zehrin cehenneminin sonraki safhası olan

Ele morreu e sua alma foi para o inferno.

Öldü ve ruhu cehenneme gitti.

A vida é mais infernal que o próprio inferno.

Yaşam cehennemin kendisinden daha korkunç.

Não há céu ou inferno. Só podemos viver o presente.

Cennet ya da cehennem yoktur. Biz sadece şimdiki zamanda yaşayabiliriz.

Os últimos dias da vida de Sami foram um inferno.

- Sami'nin hayatının son birkaç günü cehennem gibiydi.
- Sami'nin yaşamının son birkaç günü cehennem di.

O inferno está deserto e os diabos estão todos aqui.

- Cehennem boş, tüm şeytanlar burada.
- Cehennem boş, çünkü bütün şeytanlar burada.

O céu e o inferno só existem no coração dos homens.

Cennet ve cehennem sadece insanın kalbinde bulunur.

O Céu e o Inferno só existem nos corações dos homens.

Cennet ve cehennem sadece insanların kalplerinde vardır.

Se o inferno existe, Roma deve ter sido construída em cima dele.

Bir cehennem varsa, Roma üzerine inşa edilmelidir.

Um homem bonito é uma boa razão para ir para o inferno.

Yakışıklı bir adam, cehenneme gitmek için iyi bir nedendir.

Não se preocupe comigo; o inferno é aonde todas as pessoas interessantes vão.

Benim için endişelenme; Cehennem tüm ilginç insanların gittiği yer.

Até o inferno pode ser um bom lugar para viver quando você se acostuma com ele.

- Ona alıştığın zaman cehennem bile yaşanacak güzel bir yer olabilir.
- Alışınca cehennem bile yaşaması güzel bir yer olabilir.

Paz é amor e sabedoria – é o céu. Guerra é ódio e loucura – é o inferno.

Barış, aşk ve bilgeliktir - bu cennet. Savaş kin ve ahmaklıktır - bu cehennem.