Examples of using "Olhada" in a sentence and their turkish translations:
Bir göz atacağım.
Bir göz atmak ister misiniz?
Etrafa bir göz attım.
haydi bir bakalım
- Bunlara bir göz atın.
- Bunlara bir göz at.
- Oraya bir göz atın.
- Oraya bir göz at.
Bir göz atalım.
- Ona bir göz at.
- Şuna bir göz atın.
- Şuna bir göz at.
Gidip bir göz atacağım.
Ona bir göz atacağım.
kaynak sayısına bir bakın yazılara bir bakın
Bu haritaya bir göz at.
- Bakmalıyım.
- Ben göz atmalıyım.
Buraya bir göz atın.
Bir göz atalım.
O ona bir göz atsın.
Bakmak ister misiniz?
Ona bir göz atabilir miyim?
Şu resme bir bak.
Tom bir göz atacak.
- Neden bakmıyoruz?
- Neden bir göz atmıyoruz?
Eve bir göz atmak için gideceğim.
Resme bakmama izin verin.
Neden bir bakmıyorsun?
Lütfen bu resme bir göz at.
şimdi bir bakalım bu yarasalar insanlara
Bu tabloyu biraz daha yakından inceleyelim
O, saate baktı.
Bu resme iyi bakın.
İçine bir göz atmak istiyorum.
Çevreye bakabilir miyim?
Bir göz atsan iyi olur.
Odayı görmek istiyorum.
Etrafa baktım.
Gidip bakacağım.
Buna bir göz atalım.
Ona bir göz atayım.
Ona bir göz atayım.
Orada dışarı çıkacağım ve etrafa bakınacağım.
Tekrar kontrol etsen iyi olur.
Bir göz atmamın bir sakıncası var mı?
şimdi bir geriye dönüp bir bakalım
o dev ülke Almanya'ya bir bakın
Gelin Steve Jobs'a bir bakalım
o zaman manyetik alana bir bakalım
gün bazlı kıyaslamasına bir bakalım
Kendimize bir bakalım
Şu fotoğraflara bir göz atayım.
Buna bir göz atmanı istiyorum.
Bakman gerektiğini düşünüyorum.
Ben dışarıya bir göz alacağım.
Bir göz atmamızın sakıncası var mı?
Ona bir göz atmamı istedi.
Neyse, haydi bir bakalım.
Şimdi bu yorumlara hep birlikte biraz göz atacağız
Bir bakın bakalım nasıl yaşıyorlar?
Müsveddeme hızla göz attı.
Ben yokken bebeğe göz kulak ol.
Bakman gerektiğini düşünüyorum.
Bir göz at.
Tom planlara daha yakından bakmak istedi.
Bir göz atmamın bir sakıncası var mı?
Kızlara bak.
"Size yardım edebilir miyim?" Hayır teşekkür ederim. Ben sadece etrafımı seyrediyorum."
ekolojide ki önemine bir bakalım
dünya'nın en büyük pramit'ine bir göz atalım
o zaman birde şöyle bakalım, daha basit düşünelim
Etrafına bak.
Bir şeye bakmanı istiyorum.
Öylesine bakınıyoruz.
Neden bakmama izin vermiyorsun?
Bu resimlere tekrar bakmak istiyorum.
Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
Bir göz atın.
Eğer beni internetten izlerseniz
Pul koleksiyonuna bakmak isterim.
Ben sadece blogunuza bir göz attım-O ilginç görünüyor.
bugünkü oyunculara bir bakın çoğu samimi gelmiyor bize
Peki paralel evrene küçükte olsa bir bakalım
Adam haber programına baktı ve şok oldu.
"Tamam, tamam," dedi doktor. "Ben kesinlikle ona bir göz atacağım.
bunları yapmak için Türk Tarih kurumunun ne yaptığına bir bakalım mı?
Bilime göre bu mümkün mü? Ona bir bakalım isterseniz.
Elinden geldiğince kısa sürede bunun hakkında gidip bir doktorla görüşmeni öneririm.
Bir göz atabilir miyim?
Bu resme iyi bir göz atın ve beni onun içinde bulup bulamayacağınızı söyleyin.
Sadece dışarı bak.
Ya demek ki bu adamlar bir şeyi yanlış yapmış. Doğru yapan ülkelere bir bakalım. Çin'e Güney Kore'ye...
Bu iki resme bakabilir misin ve bana hangisinin daha iyi olduğunu söyleyebilir misin?