Examples of using "Ferir" in a sentence and their turkish translations:
Bush asla kimseye zarar vermek istemedi.
Onun duygularını incitmek istemiyorum.
Tom'u yeniden incitmek istemiyorum.
Tom'un duygularını incitmek istemiyorum.
Senin duygularını incitmek istemiyorum.
O seni incitmek istemedi.
Tom'un duygularını incitmek istemedim.
Neden herhangi biri Tom'a zarar vermek istiyor?
Tom, Mary'nin duygularını incitmek istemedi.
Tom Mary'nin duygularını incitmek istemiyor.
Tom Mary'nin duygularına zarar vermek niyetinde değildi.
Onun duygularının incinebileceğinden korkuyordum.
Tom'un duygularını incitmemek için dikkatli olmanız gerekiyor.
Onun duygularını incitmekten korktuğum için ona gerçeği söylemedim.
Halkbilimci Jonathan Young ona zarar verebilecek tek şeyin, insan tükürüğünde bulunan bir silah olduğunu söylüyor.
O seni incitmek istemiyordu.
Korkma! Seni incitmeyeceğim.
Senin kalbini kırmak istemiyorum.