Examples of using "Fôssemos" in a sentence and their turkish translations:
O yüzmeye gitmemizi önerdi.
Balık tutmaya gitmemizi önerdim.
Mutlu olmamızı istedim.
Yüzmeye gitmeyi önerdi.
Öğretmen ders çalışmak için kütüphaneye gitmemizi önerdi.
Onlar bize bir aile gibi davrandı.
Profesor kütüphaneye gitmemizi önerdi.
Buzdolabında yiyecek bir şey bulacağımızı umuyordum.
O, bana plaja gitmemizi önerdi.
Babam bu öğleden sonra sinemaya gitmemizi önerdi.
Sinemaya gitmeye ne dersin?