Examples of using "Cresceu" in a sentence and their turkish translations:
Google bu şekilde büyüdü de büyüdü.
Nerede yetiştin?
Nasılda büyüdün!
- Sami iki dilli büyüdü.
- Sami çift dilli büyüdü.
O, Avustralya'da büyüdü.
Avustralya'da büyüdü.
Fransızca konuşarak mı büyüdünüz?
Tom Boston'da mı büyüdü?
Tom burada büyümedi.
O, Almanya'da büyüdü.
Saçım çok uzadı.
Tom Boston'da büyüdü.
Tom bir yetimhanede büyüdü.
Büyümüşsün.
Tom Fransızca konuşarak büyüdü.
O, küçük bir köyde büyüdü.
Küçük bir kentte büyüdü.
Tom komünist bir ülkede büyüdü.
Vay, nasıl da büyümüşsün!
Tom Boston'da büyüdüğünü söyledi.
O, bu yıl üç santimetre uzadı.
Tom'un nerede büyüdüğünü bile bilmiyoruz.
O, zengin bir ailede büyüdü.
Sen uzadın.
Tom küçük bir köyde büyüdü.
Tom küçük ve sakin bir kasabada büyüdü.
Tom Lowa'da bir çiftlikte büyüdü.
Tom John ve Mary ile büyüdü.
Tom hem İngilizce hem de Fransızca konuşarak büyüdü.
Boston son on yılda hızlı büyüdü.
Taro ve Hanako arasında aşk başladı.
Tom hem Fransızca hem de İngilizce konuşarak büyüdü.
Tom orta sınıf bir mahallede büyüdü.
Avustralya'da nerede yetiştin?
büyüdüğün çevre senin karakterini belirler
Çocuğun ne kadar hızlı büyüdüğünü görmek şaşırtıcıydı.
Oğlum geçen yıl beş inç büyüdü.
- Tom orta sınıf bir mahallede büyüdü.
- Tom orta sınıf bir semtte büyüdü.
ama böyle yetişen nesli de TikTok'da görüyoruz
Göçmen sayısı 19.yy'da hızla arttı.
Tom Mary'nin büyüdüğü evi görmek istiyor.
O, Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu ve Japonya'da büyüdü.
Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü.
Tom Avustralya'da büyüdü.
Boston'da mı büyüdün?
Minas Gerais'teki ananas üretimi çok arttı.
Fadıl gibi Leyla da Kahire'de büyüdü.
Boston'da büyüdün, değil mi?
Bizim sınıf boyut olarak büyümüştür.
Harold Hardrada büyüdü ve Norveç Kralı ve en büyük Vikinglerden biri oldu.