Translation of "Ali" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Ali" in a sentence and their turkish translations:

- Espere ali.
- Espera ali.

Orada bekle.

- Espere-me ali.
- Me espera ali.
- Aguarde-me ali.

Benim için orada bekle.

- Eles vivem ali.
- Elas moram ali.

Onlar orada yaşıyor.

- Veja aquele ali.
- Vejam aquele ali.

Şuna bak.

- Ele estará ali.
- Ela estará ali.

Orada olacak.

- Vá por ali.
- Vai por ali.

O şekilde gidin.

- Tom trabalhou ali.
- Tom trabalhava ali.

Tom orada çalıştı.

Está ali.

Bakın, burada.

Logo ali.

Hemen yukarıda.

Por ali!

Şu taraftan!

Pare ali.

Orada dur.

Acontecerá ali.

Orada olacak.

Bem ali!

Orada!

- É ali onde moro.
- É ali que eu moro.
- É ali que moro.

Bu yaşadığım yerdir.

- Seu carro está ali.
- Teu carro está ali.

Araban orada.

- Há muitos gatos ali.
- Tem muitos gatos ali.

Orada pek çok kedi vardır.

- Ela encontrou Tom ali.
- Ela conheceu Tom ali.

O, Tom'la burada buluştu.

Ali está ele.

İşte orada.

Coloque-o ali.

Onu oraya koy.

Você estava ali?

Orada mıydın?

Vamos estacionar ali.

Orada park edelim.

Sente-se ali.

Oraya otur.

Eu sentarei ali.

Orada oturacağım.

Ele estará ali.

O orada olacak.

Tom trabalha ali.

Tom orada çalışıyor.

Ali é seguro.

Orada güvenli.

Você esteve ali.

Sen oradaydın.

"Vire ali." "Onde?"

"Oraya çevirin." "Nereye?"

- Eles vão amar aquele ali.
- Eles vão adorar aquele ali.

Onlar onu sevecek.

Veja, vem ali um.

Bakın, bir tane geliyor.

Ali está o helicóptero.

Helikopter orada.

Ali está o helicóptero.

Helikopter orada.

Ou vou por ali

Ya bu taraftan gideceğiz

Dobre à direita ali.

Orada sağa dön.

Há uma cafeteria ali.

Orada karşıda bir kahvehane var.

Olha aquela mulher ali!

Oradaki kadına bak.

- Olha ali.
- Olha lá.

Oraya bak.

Já estivemos ali antes.

Önceden orada bulunduk.

Sua irmã trabalha ali?

Kız kardeşin orada mı çalışıyor?

Pode haver algo ali.

Orada bir şey olabilir.

É ali do lado.

Tam bitişik kapı.

Ali é meu irmão.

- Ali erkek kardeşim.
- Ali biraderimdir.

Meu carro está ali.

Arabam orada.

Ele foi ali sozinho.

O, oraya kendisi gitti.

Nós nos sentamos ali.

Orada oturduk.

Tom está trabalhando ali.

Tom orada çalışıyor.

Eu não estava ali.

Orada değildim.

Não vejo nada ali.

Orada hiçbir şey görmüyorum.

Ali está o Tom.

Tom orada.

Posso ver aquele ali?

Ben onu görebilir miyim?

O seu está ali.

Seninki orada.

Vendem-se flores ali.

Çiçekler orada satılıyor.

Eu moro bem ali.

Tam orada yaşıyorum.

Tom está ali sentado.

Tom orada oturuyor.

O hotel fica ali.

Otel orada.

Havia mais alguém ali?

Orada başka kimse var mıydı?

Veja, ela está ali! Dana!

Orada, aşağıda! Dana!

Veja, está ali uma clareira!

Bakın, ileride büyük bir açıklık var.

Veja, há ali uma luz.

Bakın, ileride ışık var.

Parece haver ali uma porta.

İleride bir kapı varmış gibi görünüyor.

Vejam, está ali um pinheiro.

Bakın, küçük bir köknar ağacı.

Os destroços estão por ali.

Enkaz şu tarafta.

Ficou ali durante as férias.

Tatil boyunca orada kaldı.

Eu esperava encontrá-la ali.

Onunla orada tanışmış olmayı ummuştum.

Vamos alugar uma bicicleta ali.

Orada bir bisiklet kiralayalım.

Eu vi minha irmã ali.

Ben orada kız kardeşimi gördüm.

Ele estava ali por acaso.

O, tesadüfen oradaydı.

Você consegue ver aquilo ali?

- Oradaki onu görebiliyor musun?
- Şuradakini görebiliyor musun?

Você poderia ver Tom ali.

Tom'u orada görebilirsin.

O que é aquilo ali?

Oradaki o nedir?

O Tom está brincando ali.

Tom orada oynuyor.

Dúzias de estudantes compareceram ali.

Orada onlarca öğrenci toplandı.

Este livro é de Ali.

Bu kitap Ali'nin.

Ali estavam muros meio destruídos.

Yarı yıkılmış duvarlar orada dururdu.

Aquela câmera ali é minha.

O kamera bana ait.

Por que você estava ali?

Neden oradaydın?

Tom está mesmo ali dentro?

Tom gerçekten orada mı?

Ficamos ali a noite inteira.

Biz bütün gece orada kaldık.

Não quero o Tom ali.

Tom'u orada istemiyorum.

Você pode colocar isto ali?

Bunu oraya koyabilir misin?

Ele mora naquela casa ali.

O, orada şu evde yaşıyor.

Aquela mulher ali é Ana.

Oradaki şu kadın Ana'dır.

Aquilo ali é o Japão.

Burası Japonya.

Ali não há quaisquer paramédicos.

Orada hiç sağlık personeli yoktur.

- Você não viu ninguém ali que conhecesse?
- Não viste ninguém ali que conhecesses?

Orada tanıdığın kimseyi görmedin mi?

Está ali. Anda. Vá, anda cá.

Bir tane var. Hadi. Hadi, buraya gel.

É mesmo alto. Ali está ela.

Aşağıya kadar uzun bir mesafe var. İşte orada.

Ao menos sei que está ali.

Ama en azından orada olduğunu biliyorum.

Sim, há mesmo ali algo metálico.

Evet, aşağıda kesinlikle metal bir şey var.