Translation of "Veja" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Veja" in a sentence and their turkish translations:

Mas veja isto. Veja!

Ama aslında baksanıza!

Veja!

Bakın!

Veja.

Şuna bakın.

- Veja esse.
- Veja essa.
- Veja esse aqui.
- Olhe esse aqui.
- Olhe essa aqui.
- Veja essa aqui.

Buna bak.

Veja isto.

Bakın. Şuna baksanıza.

Espere, veja.

Durun. Baksanıza.

Sim, veja.

Evet, baksanıza.

Veja, cogumelos!

Bakın, mantarlar!

Sim, veja!

Evet, baksanıza!

Veja isto!

Şuna bakın!

Caramba, veja.

Tanrım, baksanıza.

Pronto, veja.

İşte böyle, bakın.

Veja, funcionou!

Şuna bakın! İşe yaradı.

veja quebrado

kırıldı bakın

Veja cuidadosamente.

Dikkatle izleyin.

Caramba, veja isto.

Vay canına, şuna bakın.

Veja, uma águia.

Tanrım, bakın, bir kartal!

Veja, ferramentas antigas.

Hey, bakın. Eski aletler var.

Veja, uma estrada!

Bakın, bir yol görünüyor!

Veja este sítio.

Vay canına, şuraya bakın.

Veja, bifurca aqui.

Bakın, burada yol ayrılıyor.

Veja, uma tarântula.

Bakın, bir tarantula.

Veja isso aqui.

İşte, buna bak.

Veja de perto.

Yakından izleyin.

Tente e veja.

Deneyin ve görün.

- Veja!
- Olhe!
- Vejam!

Bak!

Veja só você.

Kendine bak.

Veja o memorando.

Bildiriye bak.

- Veja, eu sou extremamente ocupado.
- Veja, eu estou extremamente ocupado.

Bak, ben son derece meşgulüm.

Podia ser aqui, veja.

Burası olabilir, bakın.

Veja, vem ali um.

Bakın, bir tane geliyor.

Veja, é a águia.

Bakın, kartal orada!

Veja, está tudo encharcado.

Baksanıza, her şey sırılsıklam.

Veja, um barril velho.

Baksanıza, eski bir fıçı!

Sim, veja, é preto.

Evet, bakın, siyah.

Veja este tanque gigantesco.

Şu devasa su tankına bakın.

Caramba, veja este sítio.

Şuraya baksanıza.

Ainda está vivo, veja.

Hatta hâlâ yaşıyor, bakın.

Oh não, veja isto.

Olamaz, şuna bakın.

Veja, está completamente destruído.

Baksanıza, resmen paramparça olmuş.

Veja para onde voltamos.

Nereye döndüğümüze bakın.

Oh, não. Espere. Veja.

Olamaz, durun. Bakın.

Veja, está a piorar.

Artık sadece... Baksanıza, kötüleşiyor.

- Veja isto.
- Vejam isto.

Bunu gözden geçirin.

Veja o senhor mesmo.

Kendine dikkat et.

Veja debaixo da cadeira.

Koltuğun altına bak.

Veja as suas opções.

Seçeneklerini kontrol et.

Veja os meus pneus.

Lastiklerime bak.

- Eu quero que você veja algo.
- Quero que veja uma coisa.

- Bir şey görmeni istiyorum.
- Bir şey görmenizi istiyorum.

- Veja, eu sei o que vi.
- Veja, sei o que vi.

Bak, ne gördüğümü biliyorum.

- Não quero que ele o veja.
- Não quero que ele a veja.

Onun bunu görmesini istemiyorum.

- Não quero que ela o veja.
- Não quero que ela a veja.

Onun bunu görmesini istemiyorum.

É uma caverna. Sim, veja.

Küçük bir mağara. Evet, baksanıza.

É uma grande cobra, veja.

Büyük bir yılan, baksanıza.

Veja isto! Que grande cocó!

Şuna bakın! Bu büyük bir kaka!

Veja, ela está ali! Dana!

Orada, aşağıda! Dana!

Veja, está ali uma clareira!

Bakın, ileride büyük bir açıklık var.

Cheira mesmo mal! Sim, veja!

Oldukça kötü kokuyor! Evet, bakın!

Veja, há ali uma luz.

Bakın, ileride ışık var.

Está a ouvir? Veja isto.

Dinleyin, duyuyor musunuz? Şuna bakın!

Veja isto. É uma cascavel.

Şuna bakın! Bu bir çıngıraklı yılan.

Caramba, veja. Estão todos partidos.

Tanrım, baksanıza. Resmen paramparça...

Veja, é um pequeno escorpião.

Bakın, küçük bir akrep.

Talvez eu te veja lá.

Belki seni orada görürüm.

Veja, isso é problema meu.

Anlasana. Bu benim sorunum.

- Espero que o Tom veja isso.
- Eu espero que o Tom veja isso.

Umarım Tom bunu görür.

- Preciso que o Tom veja isso.
- Eu preciso que o Tom veja isso.

Tom'un bunu görmesini istiyorum.

- Eu não quero que ninguém veja isso.
- Não quero que ninguém veja isso.

Onu kimsenin görmesini istemiyorum.

- Certifique-se de que o Tom não te veja.
- Não deixes que o Tom te veja.
- Evitem que o Tom veja vocês.
- Faça tudo para que o Tom não o veja.

Tom'un seni görmediğinden emin ol.

A cerca de 12 metros, veja.

Sadece 10 metre ilerimizde, bakın.

Veja, é a saída do desfiladeiro.

Tamam, yarıktan çıkmak için buradan gideceğiz.

Veja isto. São ovas de rã.

Şuna bakın. Baksanıza. Bunlar kurbağa yumurtaları.