Examples of using "150" in a sentence and their turkish translations:
Uçakta 150 yolcu vardı.
Kazakistan'da 150 müze var.
Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.
ürün olarak sayılırdı ve siz yine de 150 dolar para bayılmak zorunda kalırdınız.
- Atalarımız bu ülkeye 150 yıl önce geldi.
- Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldiler.
günde 150 milyon km ilerleyerek üstelik
1 uzay birimi ise 150 milyon km
150 kelimeyle İngilizce bir metin yazabilirdim.
1950'de ABD nüfusu 150 milyondu.
Eğer kazak ve 150 dolarlık bir kaban almaya karar verirseniz, kazak bedava...