Examples of using "Starszy" in a sentence and their turkish translations:
Düşündüğünden daha yaşlıyım.
Yaşlı adam otobüsten indi.
John Robert'tan daha yaşlıdır.
Ken Seiko'dan daha yaşlı.
Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.
Ben ondan daha yaşlı değilim.
Tom, benim ağabeyim.
O, ondan üç yıl daha büyüktür.
O, benden iki yaş büyüktür.
- Jack benden üç yaş daha büyük.
- Jack benden üç yaş büyük.
Yaşlı adam para için bana yalvardı.
O şirketi ağabeyim yönetiyor.
Tom şimdi daha yaşlı ve daha akıllı.
O, Ken'den çok daha yaşlı.
O, onun babasından daha yaşlı.
Abin şu an nerede?
- Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- O, benim iki katım kadar yaşlıdır.
Ne kadar yaşlı olursam o kadar az anlarım.
Yaşlı adam parkta yürüyüş yapıyor.
En büyük oğlum Lech Zaręba'dır.
- Tom'un iki katı kadar yaştayım.
- Tom'dan iki kat fazla yaştayım.
O, benden iki yaş büyüktür.
Tam ağabeyine benziyorsun.
O, ondan üç yıl daha yaşlıdır.
Kim benden dört yaş büyüktür.
Benim arabam onun ağacından daha yaşlı.
Kuzenim benden biraz daha yaşlıdır.
Senden otuz yaş daha yaşlıyım.
Tom benden çok daha yaşlı değil.
Tom Mary'den üç yaş daha büyüktür.
Ağabeyim benden iki yaş büyüktür.
- George benden beş yaş büyük.
- George benden beş yaş daha büyüktür.
O, senden iki yaş daha büyüktür.
Ağabeyim judo yapıyor. O çok iyidir.
Tom Mary'den birkaç ay daha yaşlı.
Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.
Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.
Ağabeyim geçen ay kendi evini inşa etti.
Yaşlandıkça hafızamız zayıflar.
- Tom, benim ağabeyim.
- Tom benim ağabeyim.
- Tom abim.
Sen Tom'dan daha yaşlı mısın?
Tom benden üç yaş daha büyük ama o benden daha kısa.
Yaşlı beyefendinin caddeyi geçip köşedeki bir mağazaya girdiğini gördüm.
Tekerlekli sandalyedeki yaşlı adam bana annemi gençken tanıdığını söyledi.