Translation of "Brat" in Turkish

- Mój brat studiuje.
- Mój brat jest studentem.

Erkek kardeşim bir üniversite öğrencisidir.

Gdzie jest twój brat?

Erkek kardeşin nerede?

Mój brat jest zdrowy.

Erkek kardeşim sağlıklı.

Mój brat został kucharzem.

Erkek kardeşim bir aşçı oldu.

Mój brat mnie zabije.

Erkek kardeşim beni öldürecek.

Mój brat jest bogaty.

Erkek kardeşim zengindir.

To jest mój brat.

- Bu benim erkek kardeşim.
- Bu erkek kardeşim.

Mój brat woli windsurfing.

Erkek kardeşim rüzgar sörfünü tercih eder.

Mój brat ogląda telewizję.

Erkek kardeşim TV izler.

Mój brat jest nauczycielem.

Erkek kardeşim öğretmendir.

Mój brat lubi horrory.

Erkek kardeşim korku filmlerini sever.

Mój brat jest inżynierem.

Erkek kardeşim bir mühendistir.

Mój brat został inżynierem.

Erkek kardeşim bir mühendis oldu.

Mój brat często płacze.

Erkek kardeşim sık sık ağlar.

Mój brat jest bardzo wysoki.

Benim erkek kardeşim çok uzun.

Wygląda dokładnie jak jego brat.

- O, tam olarak erkek kardeşine benziyor.
- O tam olarak erkek kardeşine benziyor.

Mój młodszy brat ogląda telewizję.

Küçük erkek kardeşim TV izler.

Tom to twój brat, prawda?

Tom senin erkek kardeşin, değil mi?

Mój brat ma dobrą pamięć.

Erkek kardeşimin iyi bir hafızası var.

Mój mały brat ogląda TV.

- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- Benim küçük erkek kardeşim TV izliyor.

Mój brat mieszka w Tokio.

- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Erkek kardeşim Tokyo'da oturuyor.

Jak wysoki jest twój brat?

Erkek kardeşinin boyu ne kadar?

Jego brat zawsze ogląda telewizję.

Erkek kardeşi her zaman TV izliyor.

Mój młodszy brat głośno krzyczy.

Küçük erkek kardeşim yüksek sesle bağırıyor.

Jego brat ciągle ogląda telewizję.

Onun erkek kardeşi her zaman televizyon izliyor.

Jestem starszy niż twój brat.

Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.

Mój brat gra na gitarze.

Erkek kardeşim gitar çalar.

Dlaczego twój brat mnie nienawidzi?

- Erkek kardeşin neden benden nefret ediyor?
- Niçin erkek kardeşin benden nefret ediyor?

Twór brat jest bardzo zły.

Erkek kardeşin çok kızgın.

Mój brat mówi bardzo szybko.

Erkek kardeşim çok çabuk konuşur.

Mój brat pracuje w banku.

Erkek kardeşim bir bankada çalışmaktadır.

Twój brat tego nie kupi.

Erkek kardeşin onu almayacak.

To musi być brat Toma.

O Tom'un erkek kardeşi olmalı.

Mój brat nie ma pieniędzy.

Erkek kardeşimin parası yok.

Jego brat jest słynnym piłkarzem.

Onun erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.

Tom to mój starszy brat.

Tom, benim ağabeyim.

- Mój młodszy brat jest wyższy niż ja.
- Mój młodszy brat jest wyższy ode mnie.

- Küçük erkek kardeşim benden daha uzun.
- Küçük erkek kardeşim benden daha uzundur.

Mój starszy brat zarządza tą firmą.

O şirketi ağabeyim yönetiyor.

Mój brat jest dobry z matematyki.

Erkek kardeşim matematikte iyidir.

Brat mojej mamy jest moim wujkiem.

Annemin erkek kardeşi benim dayımdır.

Gdzie teraz jest twój starszy brat?

Abin şu an nerede?

Mój brat dołączył do klubu baseballowego.

Erkek kardeşim beyzbol kulübüne katıldı.

Jego brat cały czas ogląda telewizję.

Onun erkek kardeşi her zaman televizyon izliyor.

Ale najstarszy brat potrafi sam się wspinać.

Ama en büyük abi kendi başına tırmanabiliyor.

Jego brat wkłada wiele pracy w studia.

Onun erkek kardeşi çok çalışır.

Wyglądasz tak samo jak twój starszy brat.

Tam ağabeyine benziyorsun.

Mój młodszy brat jest wyższy niż ja.

Küçük erkek kardeşim benden daha uzundur.

Mylicie się obaj - ty i twój brat.

Hem sen hem de erkek kardeşin hatalısınız.

Jej brat Kensaku jest teraz w Brazylii.

Onun erkek kardeşi Kensaku şu an Brezilya'da.

Tom chciał być jak jego brat, Ken.

Tom erkek kardeşi Ken gibi olmak istiyordu.

Mam taki sam słownik jak twój brat.

Kardeşinin sözlüğünün aynısından bende de var.

Mój młodszy brat jest wyższy ode mnie.

Küçük erkek kardeşim benden daha uzun.

Kiedy cię widzę, przypomina mi się mój brat.

Seni gördüğümde bana her zaman erkek kardeşimi hatırlatıyorsun.

Mój brat jest ode mnie dwa lata starszy.

Ağabeyim benden iki yaş büyüktür.

Mój starszy brat trenuje judo. Jest bardzo dobry.

Ağabeyim judo yapıyor. O çok iyidir.

Mój brat nie mówi w ogóle po angielsku.

Erkek kardeşim hiç İngilizce konuşmaz.

Mój starszy brat jest naprawdę wysoki, około 1,8m.

Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.

- Moja siostra często płacze.
- Mój brat często płacze.

Kardeşim sık sık ağlar.

- Gdzie jest twój brat?
- Gdzie jest twoja siostra?

Kardeşin nerede?

Mój brat nie jest zadowolony ze swojego nowego samochodu.

Erkek kardeşim yeni arabasından memnun değil.

Każdego dnia, mój brat wypożycza nową książkę z biblioteki.

Her gün, erkek kardeşim kütüphaneden yeni bir kitap ödünç alır.

Mój brat pracuje w tej samej branży co Ty.

Kardeşim de seninle aynı işi yapıyor.

Mój brat słucha gatunku muzyki, który nazywa się ambient.

Erkek kardeşim ambient denilen bir müzik türünü dinler.

Przepraszam, jak miał na imię twój brat, bo zapomniałem?

Erkek kardeşinin adını unuttum; onun adı nedir?

Tom i jego brat są niemal tak samo wysocy.

Tom ve erkek kardeşi yaklaşık aynı boyda.

Mój starszy brat w zeszłym miesiącu wybudował sobie dom.

Ağabeyim geçen ay kendi evini inşa etti.

- Tom to mój starszy brat.
- Tom jest moim starszym bratem.

- Tom, benim ağabeyim.
- Tom benim ağabeyim.
- Tom abim.