Examples of using "Mężczyzna" in a sentence and their turkish translations:
Adam: Evet, harika.
Adam cinayet işledi.
Adam uzun boyludur.
Adam ekmek yiyor.
Adam güldü.
Adam acı içinde inledi.
Adam kanserden öldü.
O adam bir asker.
- Bu adam kim?
- Bu adam kimdir?
Bu adam sarhoş.
Adam beni izliyor.
Tom komik bir adam.
Adam ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.
Yaşlı adam otobüsten indi.
O, adamın bir yalan söylediğinden emindi.
Adam ayağa kalktı ve şarkı söylemeye başladı.
O, ortalama boyu olan bir adamdı.
Bu adam çok cömert.
Adam bir köpek tarafından ısırıldı.
Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı.
Senin gördüğün adam aslında bir kadın.
Tepede öldürülen adam kimdi?
Tom bir insanın isteyebileceği her şeye sahip.
O çirkin adamın güzel bir karısı var.
"Anahtar kilitin içinde", adam ekledi.
Bu adam hayatta.
O uzun boylu adam Bay Smith'dir.
Kapıda sizi bekleyen bir adam var.
Adam casus olarak hapse atıldı.
Yaşlı adam parkta yürüyüş yapıyor.
Bir süre sonra adam odaya girdi.
Adam yaşlı mı genç mi?
Nehirde yüzen adam benim arkadaşım.
Keman çalan adam kim?
Mutfaktaki bir adam, oldukça nadir bir görüntüdür.
Adam, hesabını ödemeden restoranı terk etti.
Konuştuğun adam kim?
Yaşlı adam abuk subuk konuşurken Tom sabırla dinledi.
Bir adam, kadın, çocuk ya da çocuklar.
İstasyonda karşılaştığın adam benim babam.
Bir adam bana geldi ve bir kibrit istedi.
Sanık cinnet nedeniyle suçsuz bulundu.
Tuhaf bir adam kaldırımda bir ileri ve bir geri yürüyordu.
Tom'la konuşurken gördüğümüz adam kimdi?
Garip bir adam bana geldi ve para istedi.
Onun odaya girmesi için adam kenara çekildi.
Adam karısı gelinceye kadar istasyonda beklemeye karar verdi.
Bu adama Tom denildiğinden emin misiniz?
Odada bir adam var.
Adamın söylediklerini anlayamıyorum.
Yaşlı beyefendinin caddeyi geçip köşedeki bir mağazaya girdiğini gördüm.
Şu adam sana bakıyor.
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.