Examples of using "Siedzieć" in a sentence and their turkish translations:
Buraya oturabilirsin.
O hapiste olmalı.
Sadece burada oturamayız.
Ön sıraya oturmak istiyorum.
Yeğenim geç saatlere kadar oturmaya alışkındı.
O şarkı söylerken ben burada oturacağım.
Burada bütün gün öylece oturamazsın.
Gece geç saatlere kadar yatmazdım.
İstediğim kadar geç saatlere kadar yatmayabilirim.
düzgünce oturup durabiliyor.
Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.
Benim küçük kızım benim omuzlarımda oturmayı seviyor.
Ben sadece orada oturamadım ve bir şey yapamadım.
Burada oturup seninle sohbet etmekten mutluluk duyuyorum.
Sadece burada oturmak ve seninle konuşmak güzel.
Ortaya oturmak istiyorum.
Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.