Examples of using "Powiedziałeś" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a söyledin mi?
Kendin öyle söyledin.
Ailene söyledin mi?
Bana ne zaman söyledin?
Ne dediğini biliyorum.
Kaç kişiye söyledin?
Doğruyu söyledin mi?
Öyle söylemedin.
Tom'a söyledin, değil mi?
Niçin ona söylemedin?
Sen yorgun olduğunu söyledin.
Ne dediğini hatırlamıyor musun?
Az önce Tom'a ne dedin?
- Ne dediniz?
- Ne dedin?
Niçin ona söylemedin?
Henüz ona söylemedin mi?
Neden bize anlatmadın?
Aç olduğunu söyledin.
Yardıma ihtiyacın olduğunu söyledin.
Davet edildiğimizi söyledin.
Arkadaş olduğumuzu söyledin.
Neden onu Tom'a söyledin?
Tom'a ilk olarak ne söyledin?
Tom'a ne satın alacağını söyledin mi?
Tom'a şaka yaptığımı söyledin mi?
Henüz Tom'a söylemedin, değil mi?
Nasıl olduda bir şey söylemedin?
Bir şey söyledin mi?
Niçin ona öyle bir şey söyledin?
Neden böyle aptalca bir şey söyledin?
Onu istemediğini söyledin.
Tom'a bir şey söyledin mi?
Bana yorgun olduğunu söyledin.
Şimdiye kadar hiçbir şey söylemedin.
Ne dedin? Özür dilerim, düşünceye dalmışım.
Neden bunu daha önce söylemedin?
Otuz olduğunu söyledin.
Tom'un evlat edinildiğini söyledin.
Tom'a ne zaman geleceğini söyledin mi?
Nasıl hissettiğini Tom'a söyledin mi?
Tom'a bizim hakkımızda ne söyledin?
Toplantının ne zaman olacağını herkese söyledin mi?
Söylediğin doğru.
Nerede yaşadığını bana hala söylemedin.
Adının Tom olduğunu söyledin mi?
Neden burada olduğunu Tom'a söyledin mi?
Senin söylediğin her şeyde hemfikirim.
Bunun senin olduğunu bana söylemedin.
İş hakkında Tom'a ne söyledin?
Tom'a burada kalabileceğini söyledin mi?
Tom'a gelmemesini söyledin, değil mi?
Bana onun motosikletini çaldığını söyledin.
Ne yapacağımı hâlâ bana söylemedin?
Tom'a sorun yaşadığımı söyledin mi?
Söylediğin mantıklı değil.
Onu sen söyledin.
O ilginç geliyor. Ona ne söyledin?
Onun seni anlaması mümkün değil.
Toplantının nerede olacağını herkese söyledin mi?
Ona ne söyledin?
Keşke onu bana daha önce söyleseydin.
Neden ebeveynlerine bizden bahsetmedin?
Dün gece onu bana neden söylemedin?
Keşke o zaman bana gerçeği söyleseydin.
Neden yardım edemeyeceğini Tom'a söyledin mi?
Bize söylemediğin bir şey biliyorsun, değil mi?
Neden buraya gelmemi istediğini bana söylemedin?
Bana söylediğini asla unutmayacağım.
Tom'a Mary'nin burada olduğunu söylemedin mi?
Beni sevdiğini söylediğinde bu bir yalan mıydı?
Bir şey söylemediğine hâlâ inanamıyorum.
Neden bize sadece aklından ne geçtiğini anlatmıyorsun?
Tom'un Boston'da yaşadığını söylediğini düşündüm.
Bir kelime söylemedin.
Bize söylemediğin bir şey var mı?
Tom'a bizimle gitmek istediğini söyledin, değil mi?
Toplantının nerede ve ne zaman olacağını herkese söyledin mi?
Onu niçin söyledin?
Tom hakkında söylediğin şeyden hoşlanmıyorum.
Bana henüz söylemediğin bir şey olduğuna dair içimde bir his var.
Neden bize nasıl Fransızca konuşacağını bildiğini söylemedin?
Söylediğin doğru.
Bana söylemeden Tom'u yemeğe mi davet ettin?
Ne dedin? Seni duyamıyorum.
O bilgiyi bize bulabilecek birini tanıdığını söyledin.
Tom bana söyleyenin sen olduğunu asla bilmeyecek.
Sen onu bana asla söylemedin.