Examples of using "Zmęczony" in a sentence and their turkish translations:
Yorgundum.
- Ben yorgunum.
- Yorgunum.
Çok yorgun!
Sen yorgunsun.
Oldukça yorgunum.
Yorgun değilim.
Neden yorgunsun?
Ben işten usandım.
- Çok yorgunum.
- Ben gerçekten yorgunum.
- Yorgun musun?
- Yorgun musunuz?
- Yoruldun mu?
- Yoruldunuz mu?
Ben şimdi yorgunum.
Biraz yorgunum.
- Sen yorgunsun, ve ben de.
- Siz yorgunsunuz ve ben de.
Artık yorgun değilim.
Ben yorgunum, hepsi bu.
O yorgun görünüyor.
Niçin çok yorgunum?
Sen yorgun olduğunu söyledin.
Tom çok yorgundu.
Tom neden yorgun?
Hayır, teşekkürler. Yorgunum.
- Yorulmaya başlıyorum.
- Yorgun hissetmeye başlıyorum.
Tom yorgun hissetmeye başladı.
Ben hiç yorgun değilim.
TV izlemekten usandım.
Bu oyundan usandım.
- Ben yorgunum.
- Yoruldum.
- Yorgunum.
Benim babam çok yorgun.
Yorgun değil misin?
Tom yorgun hissetti.
Henüz yorgun değilim.
Yorgun olan yalnızca ben değilim.
Gerçekleşen tek şey çok hızlı yorulmam.
Yorgundum ama çalışmaya devam ettim.
Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
Koşamayacak kadar çok yorgunum.
Dün gece yorgun muydun?
Bana yorgun olduğunu söyledin.
Gerçekten çok yorgunum.
O çok yorgun olduğumu düşündü.
Tom kendini yorgun hissetmeye başlıyordu.
Yorgunsan ben sürebilirim.
Tom yorgun görünüyor.
Tom çok yorgun hissetti.
Babam çok yorgun.
Tom yorgun ve aç.
Martin çok yorgun görünüyordu, değil mi?
Artık yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
Yorgun olmasına rağmen, çalıştı.
O çalışmak için çok yorgun.
O kadar yorgunum ki güçlükle yürüyebiliyorum.
Yorgun olduğu için erkenden yatmaya gitti.
İşimden dolayı yorgundum.
Tom yorgundu ama uykulu değildi.
Yorgun olduğum için, erkenden yatmaya gittim.
- Ben çok yorgunum.
- Çok yorgunum.
Ben gerçekten şikayetlerinden bıktım.
Yorgundum ve üşüyordum.
Ben çok yorgundum.
Bugünlük bu kadar yeter. Yorgunum.
Yorgundu, bu yüzden yatmaya erken gitti.
- Ders çalışmak için çok yorgundu.
- Çalışamayacak kadar yorgundu.
Yorgunum ama yine de bunu yapacağım.
İşte orada! Yorgun olan yalnızca ben değilim.
Onun yorgun olduğu herkese açıktı.
Böylesine zor bir işten sonra yorgun olmalı.
Koşamam çünkü çok yorgunum.
- Ben gerçekten yorgunum ve erken uyumak istiyorum.
- Çok yorgunum ve erken yatmak istiyorum.
Tom bir şey yapmak için çok yorgun.
Yorgunum ve eve gitmek istiyorum.
Yorgun olup olmaman fark etmez, bunu yapmak zorundasın.
Tüm şikayetlerinden bıkıp usanıyorum.
Ben hiç yorgun değilim.
Nasıl yorgun olduğumu hayal edemezsin.
Tom çalışmak için çok yorgun.
Bütün bu şikayetten ne kadar usandığım konusunda bir fikrin yok.
Tom çok yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.
Yorgun olmama rağmen, elimden geleni yaptım.
O yorgun olduğunu, bu yüzden eve erken gideceğini söyledi.
O kadar yorgunum ki eve varır varmaz yatacağım.
Sizinle didişmekten bıktım.
- Yorgun olmalısın.
- Yorgun olmalısınız.
Soğuk ve ıslak bir geceydi ve yorgunum. Ama gün doğduğunda yolumuza devam ediyoruz.
- Eğer yorgunsan, niçin yatmaya gitmiyorsun? " Ben şimdi yatmaya gidersem çok erken kalkacağım.
- "Yorgunsan niye yatmıyorsun?" "Çünkü şimdi yatarsam çok erken kalkarım"