Examples of using "Popołudnia" in a sentence and their turkish translations:
Bayan Suzuki bu öğleden sonra bir konuşma yaptı.
O öğleden sonra Tom bizimleydi.
Bence bu öğleden sonra yağmur yağacak.
O, bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor.
Bu öğleden sonra yağmur yağmayacağını sanıyorum.
Onlar parkta her öğleden sonra top oynarlar.
Tom Pazartesi öğleden sonraları genellikle çalışmak zorunda değildir.
Tom bu öğleden sonra kar yağacağını düşünmüyor.
Truman'ın asla unutmayacağı bir öğleden sonraydı.