Examples of using "Nożną" in a sentence and their turkish translations:
- Futbolu severim.
- Futbolu seviyorum.
- Ben futbolu seviyorum.
O futbolu seviyor.
Ben futbol oynadım.
Hadi futbol oynayalım!
Tom futbolu seviyor.
Futbolu hep sevdim.
- O futbol oynar.
- Futbol oynar.
Dün futbol oynadık.
Futbol oynamaktan hoşlanırız.
Futbol oynamak hoşuma gidiyor.
Futbolu beyzbola tercih ederim.
Dün futbol oynadım.
Futbolla gerçekten ilgiliyim.
- Piotr futbola meraklıdır.
- Piotr futbolla ilgileniyor.
Dün futbol oynadın.
Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.
O, futbolu beyzbola tercih eder.
O yarın futbol oynayacak.
O, futbol oynamayı sever.
- Her cumartesi futbol oynarız.
- Her cumartesi futbol oynuyoruz.
Ne kadar süre futbol oynadın?
Futbolda iyi.
Tom iyi bir futbol oyuncusu.
Futbol oynayabileceksin.
O, bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor.
Okuldan sonra futbol oynayacağım.
Bizimle futbol oynamak ister misin?
Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.
Dersten sonra sık sık futbol oynarım.
O, futbol oynarken kolunu kırdı.
Sadece beyzbolu değil futbolu da sever.
Dün futbol oynadık.
- İngiltere demek; futbol, balık ve patates kızartması ve de kraliçe demektir.
- İngiltere; futbol, balık ve patates kızartması ve de kraliçe demektir.
Futbolu çok fazla seviyorum.
Ben futbol oynadım ve kız kardeşim tenis oynadı.
Her gün futbol oynarım.
Ken her gün futbol oynuyor.