Examples of using "Krzyczy" in a sentence and their turkish translations:
Eliza ağlıyor.
Küçük erkek kardeşim yüksek sesle bağırıyor.
Pencerenin dışında birinin bağırdığını duydum.
O sadece karnı aç olduğunda bağırır.
Tom Mary'nin John'a bağırdığını duydu.
Tom birinin onun ismini seslendiğini duyduğunda geriye döndü.
Tom'un bana her zaman bağırmasına alışkınım.