Examples of using "Usłyszał" in a sentence and their turkish translations:
Tom alarmı duydu.
O bir bağırma sesi duydu.
Kimse kapı zilini duymadı.
Tom bir gürültü duydu.
Aniden garip bir ses duydu.
O, dinledi ama bir şey duymadı.
Kimse Tom'un çığlıklarını duymadı.
Tom telefonunun çaldığını duydu.
Haberi duysa, şoka girer.
Kötü haberi duyduğunda ruhen yıkıldı.
Tom ona seslenen birini duydu.
Tom uzaktaki tapınak çanını duydu.
Tom bir araba kapısına ait çarpma sesi duydu.
Hiç kimsenin beni duymasını istemiyorum.
Duymanı istediğim bir şey var.
Haberi duyar duymaz ağlamaya başladı.
Tom'un bizi duyacağını sanmıyorum.
Tom bir silah sesi duyduğunu düşündü.
Tom bir araba kornasının çaldığını duydu.
Tom bitişik odadan gelen bir müzik duydu.
Tom silah seslerini duyar duymaz evin dışına koştu.
Dan Matt ve Linda'nın tartıştığını duydu.
Tom arka kapının açılıp kapandığını duydu.
Tom az önce duyduğuna inanamıyor.
Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi.
Tom birinin onun ismini seslendiğini duyduğunda geriye döndü.
İngiliz, bu son soruyu duyunca kulaklarına inanamadı.
Dün gece bir şey olsaydı, sanırım onu duyardım.
Tom şey duydu ve ne olduğunu görmek için döndü.
- Tom, Mary'nin dediğini anlayamadı.
- Tom, Mary'nin dediklerini anlayamadı.