Examples of using "Jego" in a sentence and their turkish translations:
Davetini kabul ettim.
Yani cesedi.
Onun davranışı arkadaşlarının çoğunu hayal kırıklığına uğrattı.
Onun bütün romanlarını okudum.
Biz onun davranışı tarafından şaşırmıştık.
İşvereni maaşlarından 50 dolar düştü.
bir banka kurmanın yanında ne ki?"
tümörün yayılmasını da durdurabileceğimiz yönündedir.
Dili, gözle görülür hâlde.
Biz onun ölümüne üzülüyoruz.
O, kocasıyla alay etti.
Onun gelmesi gerekiyordu.
Onun geçmişi ile ilgili anketler yaptık.
Onun çocukları büyüdü.
Onun numarasını biliyor musun?
O, onun davetini geri çevirdi.
Onu gördüm.
Onun raporunu inceliyorum.
Biz, onun çocuklarıyız.
Ben onun sorusunu önceden tahmin ettim.
O onun kitabını aldı.
Ben onun öfkesini anlıyorum.
Cesaretine hayranım.
Parmağı kanıyor.
Bu onun hatası.
Sadece onu seviyorum.
Onun bir resmini getirdim.
O, onun evidir.
Onun adını unuttum.
Onun konuşması bizi harekete geçirdi.
- Onun hayatı tehlikede.
- Hayatı tehlikede.
Ben onun adını hatırlayamıyorum.
Onun isteği çok makul.
Onun yatağı duvarın yanında.
- Öğretmeninin ismi ne?
- Hocasının adı neymiş?
Bu... ...son eylemi olacak.
Diliyle koku alıyor.
Niçin onun önerisini reddettin?
Deney teorisini doğruladı.
Onun rüyası gerçek oldu.
O, babasına benziyor.
Onun elbiseleri her zaman kötü kokar.
- Odası düzensiz.
- Onun odası düzensiz.
Onun kız kardeşi bir doktor oldu.
Onun küçük oyununa maddi destekte bulundum.
Onun performansı inanılmazdı.
Onun fıkrası muhteşemdi.
Gürültü uykusunu rahatsız etti.
Onun zaferinden eminim.
Onun sabrı kalmamış.
Ben onun fikirlerini desteklemiyorum.
Biz onun başarısından eminiz.
Onun tavsiyesi çok yardımcı olmadı.
Onun yeni filmi hayal kırıklığına uğratıcıdır.
- Onun büyükannesi sağlıklı görünüyor.
- Anneannesi sağlıklı görünüyor.
- Babaannesi sağlıklı duruyor.
Onun önerilerini küçümseme.
Onun sonu geldi.
Başarısını için onu tebrik ettik.
Onun ailesinden nefret ediyorum.
Onun kararlılığını hafife almayın.
Onun konuşma tarzını anlamıyorum.
Onun adı tanıdık geliyor.
Onun karısı deli.
Onun yaşı nedir?
Onun davranışı bizi şaşırttı.
Onun uçağı ne zaman kalkar?
Bu onun şemsiyesi mi?
Onun davetini aldınız mı?
Tom faturasını ödedi.
Onun babasıyla tanışmak isterim.
Evlilik teklifini memnuniyetle kabul etti.
Onun hikayesi herkesi eğlendirdi.
Onun evini sık sık ziyaret ettim.
Onun yalanı konuları karıştırdı.
Onun konseri harikaydı.
Rastgele sorular sordu.
Onun adını bilmem gerekiyor.
Onun öneminin farkındayım.
Neden onun tarafını tutuyorsun?
Tom'a parasını geri ver.
Onun sırrını ortaya çıkarmakla tehdit ettim.
Ben onun plaklarından bazılarını dinledim.
- O onun işi değildir.
- Onu ilgilendirmez.
- Bundan ona ne!
Onun cesaretine şaşırdım.
Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
Yerliler onun kalbini yediler.
Onun külleri burada gömülüdür.
Onun hikayesi garip görünüyor.
Onun problemi ne?
Onun erkek kardeşini biliyor musunuz?
Onun adını herkes bilir.
Onun oğlu bir dâhi.
Onun planı tehlikeli.
- Onun hikayesi gerçek görünüyor.
- Hikayesi kulağa doğru geliyor.
- Hikayesi kulağa gerçek geliyor.
O beni öptü, onu değil.
Onun dürüstlüğünden güvence duyuyorum.
Müzik onun tutkusu.