Examples of using "Płacze" in a sentence and their turkish translations:
Eliza ağlıyor.
O, ağlıyor.
Tom ağlıyor.
Kardeşim sık sık ağlar.
Tom da ağlıyor.
Bir yerde bir çocuk ağlıyor.
Kız kardeşim sık sık ağlar.
Eliza ağlıyor.
Mary'ye neden ağladığını sorduk.
Erkek kardeşim sık sık ağlar.
Ağlayan şu erkek çocuğunu tanıyor musun?
- Neden ağlıyor bilmiyorum.
- Onun neden ağladığını bilmiyorum.
Çocuk ağlıyor çünkü yemek istiyor.
Çocuk gülmek yerine ağlıyor.
Küçük kız kardeşim çocuk gibi ağlıyor.
Onun çığlık attığını duydu.
Sadece Tom'un ağladığını görmekten nefret ediyorum.