Translation of "Grze" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Grze" in a sentence and their turkish translations:

Pocieszę was, nadal jesteśmy w grze.

Merak etmeyin hâlâ faaliyet gösteriyoruz.

Ted był pewien wygranej w grze.

Ted'in oyunu kazanacağı belliydi.

Ile czasu spędziłeś w tej grze?

Ne kadar zamandır bu oyunda bulunuyorsun?

Zawodnicy po grze byli w doskonałych nastrojach.

Oyuncular maçtan sonra çok iyi bir ruh halindeydiler.

Spędza każdą sobotę na grze w tenisa.

O her cumartesi öğleden sonrayı tenis oynayarak geçirir.

Zazwyczaj biorę prysznic po grze w tenisa, lecz dzisiaj nie mogłem.

Genellikle tenis oynadıktan sonra bir duş alırım, ama bugün alamadım.

Całe moje ciało jest jednym wielkim siniakiem po grze w rugby.

Rugby maçından sonra bütün vücudum büyük bir çürüktü.