Examples of using "Dużym" in a sentence and their turkish translations:
O büyük bir evde yaşıyor.
Ukrayna büyük bir ülkedir.
Dünya büyük bir yer.
Tom şimdi büyük bir çocuk.
Çocuk büyük bir ağacın arkasında saklanıyordu.
Her şey çok önceden hazırlanmıştı.
Hep söylemişimdir, Uruguay büyük bir ülke olsa
Tom Mary'nin oturma odasını temizlemesini istedi.
bir Amerikan yatırım bankasından ayrıldım.
Misafirler oturma odasında.
Küçük şehirdekiyle büyük şehirdeki kitapçı arasındaki fark nedir?