Examples of using "Świat" in a sentence and their turkish translations:
Tek bir bütün
Hayır, hayır. İnsanlığın
Zamanla değişen refah düzeyini
Dünya, maden evreni,
Dünya tehlikeli.
Bütün dünya çıldırdı.
Dünya çıldırmış mı?
Orada acımasız bir dünya var.
Farklı bir dünyaydı.
Bu farklı bir dünya.
Gece dünyasını keşfettikçe...
Sihirli bir gece dünyası ortaya çıkarıyoruz.
...ve bu olağanüstü dünyayı keşfedebiliyoruz.
...gizli gece dünyasını ortaya çıkarır.
Dünya tersine dönmüş.
Bugün ben bütün dünyayı seviyorum.
Bu tehlikeli bir dünya.
Dünya mükemmel değil.
Tüm dünya barışı arzuluyor.
Dünya benim istiridyem.
Dünya büyük bir yer.
O yeni bir renkli dünya keşfetti.
Ne küçük bir dünya böyle!
ve dünyayı daha iyi bir yer hâline getirecek bir şey.
Dünya cesurlara aittir.
Dünyanın yetenekli insanlara ihtiyacı var.
Peki dünyanın neden bir erkek hapına ihtiyacı var?
Peki neden erkekler için bir hapa ihtiyaç var?
Dünyanın sonu da yakında geleceği için --
Dünya çok garip görünüyor.
Bambaşka bir dünyaya adım atıyorsun.
Benim ülkem bütün dünya.
Bütün dünya İngilizce konuşuyor.
Dünya gitgide artan bir hızla değişiyor.
Parasız bir dünya düşünebilir misiniz?
Kadınlar olmadan dünya nasıl olurdu?
Etrafımızdaki dünyayı anlamamıza yardım eden şey.
bir saat içinde doğmazsa
İnanın bana, güzellik dünyayı kurtaracak.
ve bir gün tüm dünyaya yayılabilir.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.
Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.
Dünya senin etrafında dönmüyor.
Bu dünya benim evim değildir.
Tom dünyaca ünlü oldu.
Dünyadan nefret ediyorum çünkü dünya benden nefret ediyor.
herkes muhtemelen sosyal demokrasinin
ihtiyacımız olan ilhamı verecek olan da yine bu süper güçtür.
dünyanın olduğu gibi çalışması beni hep çok büyüledi.
Ben bu dünya için çok güzelim.
Birleşik Devletler tüm dünyaya buğday ihraç eder.
Dünya her yıl gittikçe küçülüyor.
İnternet olmadan dünyanın nasıl olacağını düşünün.
dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.
...gece yaşayan en yakın kuzenlerimizin dünyasına bir göz atabilir.
Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.
Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.
İncil'e göre Tanrı dünyayı altı günde yarattı.
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
Bütün dünya bir atom savaşı ile yok edilebilir.
dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.
Çünkü iç dünyamızla mücadelemiz her şeyi yönetiyor.
Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.
Dünyanın düzeni böyle. Bu herhangi bir koşul altında olabilir.
İnsanlığın bunu gözlemleyip bize yardım etmesini istiyoruz.
Balkanlarda başlayan savaş tüm dünyayı sarmaladı.
Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.
Phileas Fogg bahsi kazanmıştı. Seksen günde devr-i âlem yapmıştı.
dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için ne yapabileceğimize odaklanmalıyız.
Dünya genelinde ve zaman içerisinde bireysel seviyede neler oluyor?
yepyeni bir gelişme yaşamaya başladım. Güzel, sakin, berrak bir gündü.
Tom dünyanın her zaman kötüleştiğini düşünüyor.