Translation of "świeci" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "świeci" in a sentence and their turkish translations:

Słońce świeci.

Güneş parlıyor.

Słońce świeci jasno.

Güneş ışıl ışıl parlıyor.

Słońce świeci także nocą.

Güneş geceleri de parlar.

Księżyc świeci w nocy.

Ay geceleyin parıldar.

Po burzy słońce świeci jaśniej.

Güneş fırtınadan sonra daha parlak parla.

Księżyc nie świeci własnym światłem.

Ay'ın kendi ışığı yoktur.

Na niebie świeci mnóstwo gwiazd.

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.

We Włoszech zawsze świeci słońce.

İtalya'da hava her zaman güneşlidir.

Nie wszystko złoto, co się świeci.

- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
- Her sakallıyı deden sanma.

Ale dziś księżyc świeci jasno. Więc flamingi mają szansę.

Ama bu gece Ay parlak. O yüzden flamingoların şansı var.

To włochaty pustynny skorpion. Zobaczcie, jak się świeci jego egzoszkielet!

Bu tüylü bir çöl akrebi ve dış iskeletinin nasıl parladığına baksanıza.

Do dziś nie wiadomo, co sprawia, że świeci w świetle ultrafioletowym.

Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.