Examples of using "Nocą" in a sentence and their turkish translations:
Ama geceleri... ...hareket hâlindedirler.
Sokaklar gece boşaldı.
Gece yürümeyi severim.
Gece dünyasını keşfettikçe...
...gece, beraberinde sürpriz davranışlar getirir...
Güneş geceleri de parlar.
Sadece geceleri otlamaya çıkarlar.
Geceleri, su onları bir araya getirir.
Avlanmaları gerek. Gecenin geç saatlerine kadar.
...pek çok kaktüs sadece gece çiçek açar.
Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.
Gece görüşü kapibaranınkinden çok daha iyidir.
Buradaki yaşam çoğunlukla geceleri hareketleniyor.
Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.
Fakat bu engin, tekdüze kumullarda karanlıkta yol bulmak zor.
Ekvatorda gece ve gündüz eşittir.
Bizim gibi o da ay ışığında pek renk göremez.
Belki de orangutanlar sandığımızdan daha gececidir.
Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.
Geceleri 40 kilometreye kadar yol teperek yemek arar.
Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.
Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.
Ay döngüsü, geceleyin denizde yaşanan pek çok dramın ritmini belirler.
Ama yılın bu vakti... ...geceyle yüzleşmek zorundalar.
Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için
Tek başıma gece geç saatlerde eve yürümemeliydim.
Melbourne şehir merkezindeki bu gececi keseli sıçanlar gibi.
Geceleyin karada... ...görüşü bizden kötüdür.
Gece daha da soğudukça... ...vücut işlevlerinin çoğu yavaşlayarak duruyor.
Gündüzleri bolca yardım alıyorlar ama çalışmalar gece de devam ediyor.
...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.
Gece, en fazla bizim kadar gördükleri düşünülür.
Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.
Hiçbir kurtçuk bu sondadan kaçamaz. Yağmur ormanını geceleyin böcekler basar.
Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.