Examples of using "Księżyc" in a sentence and their turkish translations:
Ay'ın önünü kapatıyorlar.
Ay odayı aydınlattı.
Ay parlak parlıyordu.
Ay bulutların arkasındadır.
Ay dağların üzerinden çıkıyor.
Ay ve yıldızları görüyorum.
Ay geceleyin parıldar.
Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.
Ay'ın kendi ışığı yoktur.
Ay bulutların üzerinde kaldı.
Yalnızca Dünya ve Ay ikizlerdir.
''Goldilocks'' gezegeninin çevresinde ''Goldilocks'' uydusu,
Çitanın gece başarısı Ay'a bağlıdır.
Küçülen Ay, çok az ışık anlamına gelir.
Ay, dağların arkasında kaybolurken...
Dünyanın ayı doğal bir uydudur.
Astronotlar füzeyle Ay'a gitti.
Dünya ve Ay aslında tek yumurta ikizleri gibidir.
Ay ile gelgitlerin hayatın ritmini belirlediği bir dünya.
ve Ay'ı nasıl yapacağımızı hâlâ çözmeye çalışıyorduk.
Ay, yıllar boyunca sinesti içerisinde yörüngeye oturabilirdi,
Ay'dan etkilenen tek şey hayvanlar değil.
Kanatlarımız olsaydı, aya uçabilir miydik?
Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.
Ama bu gece Ay parlak. O yüzden flamingoların şansı var.
bu da izotop özelliğinde olan özdeş Dünya ve Ay'ı oluşturur.
Hilalin sönük ışığı avcının müttefiki. Antiloplar uyumaya cüret edemez.
Ay'dan yansıyan morötesi ışığı absorbe edip florışı şeklinde etrafa yayıyorlar.
Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.
Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.
Güneş, Ay ve Dünya ayda iki kere aynı hizaya gelir.