Translation of "Uguale" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Uguale" in a sentence and their turkish translations:

- Rimane tutto uguale.
- Resta tutto uguale.

Her şey aynı kalır.

- Tutto è uguale a prima.
- È tutto uguale a prima.

Her şey daha önce olduğu gibi.

L'empatia non è uguale alla simpatia.

Empati, sempatiyle aynı şey değildir.

Questo tavolo è uguale a quello.

Bu tablo onunla aynı.

La legge è uguale per tutti.

Kanun herkes için aynıdır.

Un sorriso è uguale in ogni lingua.

Gülümseme, her dilde aynıdır.

- Ad ogni azione corrisponde una reazione uguale e contraria.
- Per ogni azione c'è una reazione uguale e contraria.

Her eylem için eşit ve karşıt bir tepki vardır.

E riflettono il cielo di Londra che non è mai uguale.

ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.

Tu dici che hai paura di essere disprezzato dalle altre persone, ma ci sono alcune persone a cui non piaci, vero? Aritmeticamente parlando, c'è un numero uguale di persone a cui non piaci, che ti disprezzano a loro volta. Non sto dicendo che se finisci di disprezzare qualcuno, qualcun altro la smetterà di disprezzarti; è solo che non si può cambiare il fatto che se non ti piace qualcuno, allora qualcun altro ti disprezza anche lui. La tua vita andrà molto più liscia se solo rinunci e accetti la verità.

Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.