Examples of using "Uguale" in a sentence and their turkish translations:
Her şey aynı kalır.
Her şey daha önce olduğu gibi.
Empati, sempatiyle aynı şey değildir.
Bu tablo onunla aynı.
Kanun herkes için aynıdır.
Gülümseme, her dilde aynıdır.
Her eylem için eşit ve karşıt bir tepki vardır.
ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.
Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.