Examples of using "Prima" in a sentence and their turkish translations:
Önce sen.
Daha önce neredeydin?
Bunu daha önce denedin mi?
Daha erken kalkacaksın.
Hemen öndeydin.
Daha önce yalan söylüyordum.
Önce bunu okuyun.
Önce ben gideyim.
Onu daha önce gördün mü?
Erken başlayan erken yol alır.
Bunu daha önce denedin mi?
Daha önce oldu.
Önce bayanlar.
O ilk gelmek istiyor!
Onu mümkün olduğunca kısa sürede yap.
Sen daha önce buradaydın, değil mi?
Gelebildiğin kadar kısa zamanda gel.
- Neden daha erken gelmiyorsun?
- Daha erken gelsene.
Önce sana bir şey göstermek istiyorum.
- Mümkün olduğu kadar çabuk yanıtla!
- En kısa sürede cevapla!
- Mümkün olduğunca kısa sürede cevapla!
Gitmeden önce bilin.
- Önce bir dilekte bulun.
- Önce bir niyet et.
Girmeden önce kapıyı çal.
Yazdırmadan önce düşün.
Harekete geçmeden önce düşün!
Önce bu hediyeyi aç.
Sana daha önce söylemeliydim.
Beni daha önce aramalıydın.
Onu daha önce gördüm.
Önce onu bulmak zorundayız.
Önce sana bir şey söylemeliyim.
Onu daha kısa sürede bitirmeliydim.
Ben daha önce hatalıydım.
Bunu daha önce bilmiyordum.
Önce yemek yiyelim.
Önce sen.
Kalkabildiğin kadar erken kalk.
Onu daha önce söylemedin.
Önce bunu bitireyim.
Mümkün olduğunca erken başlamalısın.
Neden daha erken gelmedin?
Daha erken gelmeliydim.
Daha önce onunla karşılaşmadım.
Dövüşmeden önce konuşalım.
Daha önce yapıldı.
Önce Tom'un konuşmasına izin ver.
Ben onları daha önce gördüm.
Daha önce terk etmeliydik.
İlk olarak Pekin'e gidiyoruz.
Daha önce varmalıydım.
Gün ağarmadan önce kalktım.
Onu size daha önce söyledim, değil mi?
Akşam yemeğinden önce çalıştım.
O, her zamankinden daha erken geldi.
Önce kötü haberi söyle bana.
Partiden önce değişmek zorundasın.
En kısa sürede sen görmek istiyorum.
İlk görüşte aşka inanır mısın?
O eskisi gibi değil, biliyorsun.
O cevap vermeden önce duraksadı.
Daha önce bir şey söylemiş olabilirsin.
Neden bunu daha önce düşünmedin?
Önce seninle konuşmak istiyorum.
Önce o konuşsun.
Önce onlara sormak zorundasın.
Önce ona sormak zorundasın.
- Önce ona sormak zorundasın.
- İlkin ona sormak zorundasın.
Daha önce Tom'u uyarmalıydın.
O er geç ortaya çıkacak.
Önce bir şey yapmak zorundayım.
Önce banyo yapacağım.
Mümkün olduğu kadar kısa sürede geleceğim.
Elimden geldiği kadar erken döneceğim.
Er ya da geç itiraf edecek.
Öncelikle anlaşmayı imzalamak istiyorlardı.
Seni ilk defa duydum.
Sadece ilk çeviriyi okudum.
Ondan önce oraya vardın.
O, onu daha önce asla görmedi.
Daha önce Kobe'de yaşadım.
Büyümeden önce onları öldürmek zorundayız.
Ona daha önce söylemeliydim.
Oraya Tom'dan önce eriştim.
hava kirliliği hakkında bir şeyler öğrenmem gerektiğini biliyordum.
Bu geceye dek.
Kullanmadan önce çalkalayın.
İlk olarak Kyoto'ya gidelim.
Daha önce onunla tanıştım.
Ben onu daha önce gördüm.
Önce bunu yapalım.
İlk önce bayanlar!
Önce konuşmalıyız.
Ne kadar çabuk o kadar iyi.
Yarın daha erken döneceğim.
Ben onu daha önce gördüm.