Translation of "Scattare" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Scattare" in a sentence and their turkish translations:

A Tom piace scattare fotografie.

Tom fotoğraf çekmekten hoşlanır.

Sei troppo occupato a scattare foto!

Sen fotoğraf çekmekle fazla meşgulsün!

"Perché sentiamo il bisogno di scattare foto?"

Neden fotoğraf çekiyoruz ki?

Significa che stanno per scattare e colpire.

saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Chiesi a Tom di scattare delle fotografie.

Tom'dan bazı fotoğraflar çekmesini istedim.

Una pistola carica e strisciante pronta a scattare.

Tereddütsüz saldıran, sürüngen bir makine.

Basta farne scattare una per segnare il destino dello scarafaggio.

Birine bile takılsa... ...hamam böceğinin kaderi mühürlenir.

Per scattare una foto, è sufficiente premere su questo pulsante.

Fotoğraf çekmek için tek yapman gereken bu düğmeye basmaktır.

Significa che è pronto a usare i muscoli per scattare e colpire.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur.

Significa che sta per usare i muscoli per scattare in avanti e colpire.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur.

D'improvviso ho capito di avere l'energia per scattare immagini e filmare di nuovo.

Birden tekrar fotoğraf ve film çekmek için enerjim olduğunu fark ettim.

Prima lezione: non correre mai. Fa scattare una reazione istintiva: se corre, devo prenderlo.

Kedi Güvenliği Ders Bir: Asla koşmayın... Çünkü sizi kovalamasını sağlayan bir içgüdü devreye girer.

Quando arretrano la testa e si arrotolano, sono pronti a scattare e a colpire.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Significa che è pronto a usare i muscoli per scattare in avanti. E per quanto tu possa essere veloce, il serpente a sonagli lo è di più.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.