Examples of using "Parte" in a sentence and their turkish translations:
Sen önyargılısın.
Karşı tarafa atla.
Bu bölümü severim.
Kenara çekilin.
Araba çalışmıyor.
Sen benden bir parçasın.
Onlara benden selam söyle.
Benim için onlara teşekkür et.
Onları bir yere götür.
Törene katılacak mısın?
- Senin tarafındayız.
- Sizin tarafınızdayız.
- Biz sizin yanınızdayız.
Sorunun bir parçasısın.
Hangi taraftasın?
Projeye katılacak mısın?
Kimin tarafındasın?
Bu taraftan gel.
O şekilde gidin.
Bu tarafa bak.
O saat sekizde gider.
O dokuzda ayrılıyor.
Biz ön yargılıyız.
Biz onun bir parçası olmak istedik.
Ona benden selam söyle.
Benim için ona teşekkür et.
Benim için ona teşekkür et.
Ona benden selam söyle.
Bizi bir yere götür.
Beni bir yere götür.
Onu bir yere götür.
Onu bir yere götür.
Onları bir yerde görüyor musun?
Bu eğlencenin bir parçası.
Ben partiye katıldım.
Onu başka bir yerde yap.
Bundan kısmen sorumlusunuz.
Sen hayatımın bir parçasısın.
Seni her yerde takip edeceğim.
Benim tarafımda olman gerekiyor.
Oyuna katıldın mı?
- Ne kadar naziksiniz!
- Ne kadar naziksiniz.
- Hangi takımdasın?
- Hangi takımdasınız?
Sen bizim takımın parçasısın.
O senin tatlılığın.
Neden onun tarafını tutuyorsun?
Benim tarafımdasın, değil mi?
Bir yere gitmek ister misin?
O son bölümü ne zaman yazdın?
Bu grubun parçası mısınız?
Başka bir yere git.
Tom'u bir yere götür.
Bir yere gitme.
Avustralya'nın neresindensin?
Neden onların tarafını tutuyorsun?
Onu bir yerde gördün mü?
Onu bir yerde görüyor musun?
Onu bir yerde görüyor musun?
Çok iyilikseversin.
Tom'a benden selam söyle.
Bir yerde başlamak zorundasın.
Ben hep senin yanındayım.
O, görmezlikten geliyor.
O yarın Tokyo'ya hareket edecek.
O, yarın Tokyo'ya hareket edecek.
- Bu yoldan gideceğim.
- Böyle gideceğim.
Biz takımın parçasıyız.
Onlar bizim tarafımızda.
O bizim tarafımızda.
Önemli bir rolüm var.
Tom onun parçası olmak istedi.
Bu kısmı beğeniyorum.
Onlar nehrin karşısında yaşamaktadırlar.
O, nehrin karşı tarafında yaşıyor.
Caddenin karşısında yaşıyorum.
Bir yerden başlamak zorundayız.
O, nehrin karşısında yaşıyor.
Hepimiz aynı taraftayız.
İkimiz de aynı taraftayız.
Diğer yanında ise
Başka şekilde bakacağım.
Şu taraftan!
O gidiyor, biliyorum.
Ayrılıyor mu yoksa kalıyor mu?
Ona benim için söyle, tamam mı?
Onu bir yerde gördün mü?
Onları etrafta gördün mü?
- En iyi kısmı kaçırdın.
- En iyi kısmı kaçırdınız.
Otobüs, beş dakika içinde ayrılacak.
Otobüs her on beş dakikada hareket eder.
Bir yere gidiyor musun?
Bu taraftan, lütfen.
Her yerde olabilirdi.
Bu onun sadece bir parçası.
O en zor kısım.
Bu, işimin parçası.
- Onu bir yere saklayacağım.
- Onu bir yere gizleyeceğim.