Examples of using "Potete" in a sentence and their turkish translations:
Bunun ne olduğunu bana söyler misin?
Seçim yapabilirsin.
üzerinizdeki gerginliği dışarı attığınızı
Bana yardımcı olabilir misiniz?
Onu alabilirsin.
Bizi affedebilir misin?
Bunu yapmama yardım eder misin?
Her ikiniz haklı olamazsınız.
Belki de beni anlayabilirsiniz.
Nasıl harekete geçeceksin,
onları cezalandırabilirsiniz.
İçeri giremezsin.
Burada uyuyabilirsin.
ve tam orada durabilirsin.
içinize temiz,berrak bir ışık aldığınızı
şeylerle ilgili onlarla konuşabilirsiniz.
Kendinizden bahsedebilirsiniz.
500 Yen ödünç verebilir misiniz?
- Ona güvenebilirsin.
- Ona inanabilirsin.
- Ona inanabilirsiniz.
Önceden arayabilir misin?
Onu burada yapabilir misin?
Onlarla kalabilir misin?
Benimle kalabilir misin?
İsterseniz gelebilirsiniz.
Bana sadece Tom diyebilirsin.
Onu onarmama yardım edebilir misin?
Bu odayı kullanabilirsin.
Sen kalabilirsin.
Kalabilir misin?
Başlayabilirsin.
Onu ücretsiz alabilirsin.
Onlara yardım edebilir misin?
Onları tutabilirsin.
Hamlet'te, Machbet'te görebilirsiniz.
anlatacak olmak benim için bir fırsat.
Benim sözlüğümü kullanabilirsiniz.
İstediğin her şeyi söyleyebilirsin.
Onu düzeltebileceğini mi söylüyorsun?
Bu gece onu izleyebilir misin?
Tom'a güvenebilirsin.
Bisikletimi tamir edebilir misin?
İstediğini yapabilirsin.
Kazanabilirsin ya da kazanamayabilirsin.
Yüzebilirsin.
Bize yardım edebilir misin?
Beni suçlayabilir misin?
Bana öğretebilir misin?
Cevap verebilirsin.
Ona yardımcı olabilir misiniz?
Ona yardım edebilir misin?
Onu geri getirebilir misin?
Girebilirsin.
Ve yavaşça gözlerinizi kapatabilir
Gördüğünüz gibi orada bir meydan var.
İstediğiniz yere gidebilirsiniz.
Bunu kanıtlayabilir misin?
- Bana yardım edebilir misin?
- Bana yardımcı olabilir misiniz?
Onu unutabilirsin.
Onunla konuşabilirsin.
Susar mısın?
Kaçamazsın.
Onunla konuşabilirsin.
Gidebilirsin.
Bekleyebilir misin?
Bana inanabilirsin.
Burada sigara içebilirsin.
Detayları bana daha sonra verebilirsin.
Onu alabilir misin?
Tekrarlar mısın?
Anlamıyorum. Lütfen onu tekrarlar mısın?
Ölebilirsin.
Konuşabilirsin.
Bana yardım etmek için bir şey yapamaz mısınız?
Neden onlarla kalamazsın?
Neden benimle kalamazsın?
Neden onunla kalamazsın?
Neden onunla kalamazsın?
Bu gece onları izleyebilir misin?
Onu tekrarlayabilir misin?
Ne zaman isterseniz beni arayabilirsiniz.
Nasıl böyle berbat bir şey söyleyebilirsin?
İçeri girebilirsin.
Gidebileceğini söylemedim.
Daha iyi yapabilirsin.
Bana aktarabilirsin.
Buna güvenebilirsin.
Bana yardım edebilir misin?
Onları şerefinize tercih eder misiniz?
Yaşamak için bir yol bulabilir misin?
Ya o şeyi istemekten vazgeçersin,
işiniz hakkındakileri onlara nasıl anlatabilirsiniz değil mi?
Dâhil olabileceğiniz toplulukları arayın,
Manhattan ile karşılaştırıldığında böyle görünüyor.
Dönüş biletinizi bana gösterir misiniz?
Sizin taraftan kapıyı açabilir misiniz?