Examples of using "Inviti" in a sentence and their turkish translations:
Maksimum davetiye sayısını aştınız.
- Davetiyeleri dün dağıttık.
- Davetiyeleri dün gönderdik.
- Dün davetiyeleri yolladık.
Ve çok geçmeden, telefonumun çalması durdu
Davetiyeleri gönderdiğimizde Tom'un adını gözden kaçırdık.
Bizi her yıl davet edersiniz.
Neden onları buraya davet etmiyorsun?
Bizimle bir video izlemesi için niçin Tom'u eve davet etmiyorsun?
Neden onu buraya davet etmiyorsun?
Neden onu buraya davet etmiyorsun?
Akşam yemeği için arkadaşını davet et.
Bizi bir restoranda akşam yemeğine davet edin.
Sakın onu partiye çağırma.