Translation of "Intenso" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Intenso" in a sentence and their turkish translations:

O l'odore intenso?

Ağır kokudan mı?

Il calore è intenso.

Isı yoğun.

Era luglio. Il calore era intenso.

Aylardan temmuzdu. Isı yoğundu.

- Era troppo intenso.
- Era troppo intensa.

O çok yoğundu.

Come posso ignorare un dolore così intenso?

Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim?

Diversi anni fa, avevo un lavoro piuttosto intenso.

Birkaç yıl önce, yoğun bir yerde çalışıyordum.

Nonostante il traffico intenso, siamo arrivati in tempo.

Yoğun trafiğe rağmen zamanında vardık.

Il traffico è intenso qui, soprattutto di mattina.

- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.

Altre volte, le persone vogliono guardare un film intenso.

Başka zaman da insanlar yoğun dolu dolu filmler izlemek ister.

È molto più canino, meno intenso. L'odore della volpe è selvatico.

Bu daha çok köpekgil benzeri, daha yumuşak. Tilki daha kalın olurdu.